Bize Kalsa Böyle Geçerdi Akşamlar



Serhan Ergin “Bize Kalsa Böyle Geçerdi Akşamlar”da yakın arkadaş iki erkekle bir kadın arasında kurulan bir aşk üçgeninin öyküsünü anlatıyor.
Zafer ile Mahir öğrencilik yıllarından beri çok sıkı arkadaştır. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez, hemen her gün görüşürler. Birlikte yaptıkları birçok şey ve ortak alışkanlıkları vardır. Zafer’in kendisiyle aynı işyerinde çalışan Filiz’le tanışıp sevgili olması Mahir’in uzun bir iş gezisine rastlamıştır. Zafer en yakın arkadaşıyla sevgilisini tanıştırır ve artık hep üçü birlikte dolaşmaya başlarlar. Ama eskiden yaptıkları şeyleri değil Filiz’in isteklerine göre davranırlar. Eskiden gittikleri yerlere gitmez, birlikte yaptıkları şeyleri yapmaz, Filiz’e göre yaşarlar. Örneğin Filiz’in organizasyonu ile yaşamlarında ilk kez operaya giderler.
Filiz güzel bir kadındır ve Mahir, saçları dökülmüş göbekli arkadaşına Filiz’i yakıştıramaz. Bu yakıştıramamanın bir nedeni de Filiz’den, güzelliğinden çok etkilenmiş olması, yani kendine uygun görmesidir. Bu nedenle de Zafer’le Filiz’in ilişkisine hep eleştirel gözle bakar. Zafer’in Filiz’e tavırlarını hoş görmez, her hareketinde, sözünde eleştirecek bir yan bulur ama bunları arkadaşına söylemez.
Mahir bir süre sonra hep beraber üçlü olarak dolaşmalarını anlamsız, yanlış bulmaya başlar ama Zafer’le Filiz’i başbaşa bırakmaz. Onları yalnız bıraktığında da Zafer yokluğunu hisseder katılması için ısrar eder. Onlar iki sevgili olarak kolkola dolaşırken Mahir’in yalnız kaldığını hisseden Filiz ev arkadaşı Feryal’le tanıştırmayı teklif eder. Böylece iki çift olacaklardır. Ama Mahir kendi kendine bile itiraf edemese de Filiz’e âşıktır ve gözü başka bir kadın görmez.
Bu sırada Mahir’le Filiz arasında bir gerilim oluşur. Mahir “istenmeyen üçüncü kişi” olmak üzere olduğunu hisseder ve bunun nedeni olarak Filiz’i görür. Zamanla bu gerilim yakınlığa doğru evrilir. Zafer’in işleri nedeniyle onlara katılamaması birlikte başbaşa zamanlar geçirmelerini sağlar, daha da yakınlaşırlar. Mahir Filiz’le iki sevgili olabileceklerini hisseder, Filiz’in kendisine ilgi gösterdiğinin işaretlerini alır ve suçluluk duymaya başlar. En yakın arkadaşının sevgilisi ile birlikte olamayacağını düşünür. Diğer yandan bu yaşamı açısından da önemli bir tercih, yol ayrımı demektir; kalıcı bir dostluğu mu tercih edecektir, belki bir daha yaşayamayacağı ama ne kadar süreceği belirsiz bir aşkı mı?
Aşkı mı dostluğu mu tercih edeceğini bilememenin ikilemi içinde Filiz’le tartışır ve kalbini kırar. Bu gelişme üçlü arkadaşlıklarını sekteye uğratır. Bir süre onlardan uzaklaşır. Ama Filiz’i unutmayı başaramaz. Tekrar görüşmeye başlarlar. Filiz’in de ona ilgisi iyice belirginleşmeye başlamıştır. Ve kaçınılmaz noktaya gelinir.
“Bize Kalsa Böyle Geçerdi Akşamlar” bir Ankara romanı. Serhan Ergin aşkı, arkadaşlığı üçüncü şahsın gözünden ve anlatımıyla ele alırken Ankara da romanda önemli bir rol alıyor. Ankara’nın kışı, baharı, yazı romanın kahramanlarına eşlik ediyor. Ankara’nın bu tip sıkı ilişkileri, aşkları, dostlukları anlatmak için iyi bir mekân olduğunu düşünüyorum.
İki yakın arkadaştan birinin âşık olması ile kurulan aşk ve dostluk üçgenini, bu üçgende yaşananları anlatan bir çok edebiyat eseri var. Bu ilişkiler de genellikle üçüncü şahsın bakışı ile anlatılıyor. O nedenle “Bize Kalsa Böyle Geçerdi Akşamlar”ın (Ağustos 2015, İletişim yay.) yeni ya da farklı bir şey anlatmadığını söyleyebiliriz. Hatta metni okurken ilerleyen sayfalarda neler olabileceğini öngörebildiğimizi de ekleyebiliriz. Dünya’da anlatabilecek çok fazla konu yok, bu nedenle de bir kitabın konusundan çok anlatımı önem kazanıyor. Serhan Ergin dertleşen, işler neden buraya geldi diye sorgulayan bir üslup kullanmış. Mahir, Zafer’e sesleniyor, onunla sohbet ediyor, hatta orada niye öyle davrandın diye suçluyor ama aslında kendiyle hesaplaşıyor. Sıcak, içten, akıcı bir anlatımı var. Anlatıyı “minimalist roman” diye tanımlamak doğru değil. Serhan Engin’in minimalist bir anlatımı yok, novella demek daha doğru görünüyor bana. Belki de uzun öykü. Çünkü sadece Mahir, Zafer ve Filiz arasında yaşananları, tek bir bakıştan anlatıyor, katmanlaşıp çoğullaşmıyor.    
03.09.2015

Yorumlar