Elde Var Hikâye



Tarık Dursun K. velut bir yazardı. Roman ve öykü türlerinde onlarca kitap yazdı, yine onlarca senaryoya imza attı. Eserleri Türkiye’nin en önemli edebiyat ödülleri ile taçlandı. Biyografisini okuduğunuzda hayatı dolu dolu yaşadığını, her zaman birden fazla iş yaptığını ama edebiyat ve sinemadan hiç kopmadığını görüyorsunuz. O iyi bir yazar ve sinemacı olmasının yanında üretken bir yayıncı, editör ve dergiciydi.
Aynı anda birden fazla işle uğraşmak bir zorunluluktan kaynaklanıyor öncelikle. Çünkü Türkiye’de yazar olarak geçinmeniz mümkün değil. Mutlaka yazarlığınızı bir takım yan ya da esas işlerle desteklemek zorundasınız. Bu memurluk, öğretmenlik gibi yazarlık dışı işler olabileceği gibi yayıncılık ya da senaryo yazarlığı gibi yazarlık mesleğine yakın işler de olabilir. Yazarlık mesleğine yakın işler daha cazip görünse de aslında yaratıcılığınızı törpüleyen ya da o alanlar için harcamanıza neden olan etkinliklerdir. Bu tip işler yazarın esas işi olan romanına, öyküsüne yoğunlaşmasını, yazar olarak görünürlüğünü engeller diye düşünüyorum. Tabii yazarlık mesleğine yakın işler sadece cazibesinden tercih edilmez aynı zamanda o alanda eksiklikler görüldüğü için de yapılır. Tarık Dursun K.’nın yayıncılığında böyle bir yaklaşım ağır basmıştır. Gelişen yayıncılık sektörüne yeni kitapların tanıtılacağı bir kitap dergisi gerekeceğini ilk gören odur örneğin. 1973’de yayımladığı “Günümüzde Kitaplar” sektör için erken ama iyi bir örnektir. Sözün özü Tarık Dursun K. velut bir yazar olmasına ve çok ve nitelikli eserler vermesine rağmen hak ettiği ilgiyi edebiyat ortamından görmedi, yeterince okunup değerlendirilmedi diye düşünüyorum.
Tarık Dursun K.’yı 11 Ağustos 2015’de kaybettik. Her iyi yazara, iyi insana olduğu gibi ona da çok üzüldük ama Türkiye insanının yapısı gereği ardından yazılan yazılar ve yapılan konuşmalardan sonra acımızı hızla içimize gömüp onu unutulmaya terk edeceğimiz de kesin. Artık eserleri ile yaşayacak ve ne onun dost canlısı, dışa dönük kişiliği ne de diğer işleri eserlerine gölge etmeyecek.
Yaşarken hazırlanmaya başlayan ama basılı halde göremediği “Elde Var Hikâye” (Eylül 2015, Günışığı Kitaplığı) adlı öykü seçkisi bu nedenle önemli bir yayın. Tarık Dursun K.’nın eserlerini, öykücülüğünü anımsamamıza, yeniden okuma gereksinimi duymamıza vesile oluyor. Kitabın yer aldığı “Köprü Kitaplar” dizisi edebiyatımızın ustalarını genç kuşaklara tanıtmayı hedefliyor. Ustalardan yapılan seçmeler de “gençler ve çocuklar için yazılmış” ya da onların okuyabileceği nitelikte eserlerden oluşuyor. Tarık Dursun K.’nın “Elde Var Hikâye”si de bu nitelikte. Zaten üstad da öykü ve romanlarında çocukluk ve ilk gençlik çağlarını içten bir üslupla, yalın ve sinemasal bir dille anlatması ile tanınıyor. Bu nitelikleriyle diziye çok uygun bir yazar Tarık Dursun K. “Elde Var Hikâye” adıyla bir başka İzmirli edebiyat adamının Attilâ İlhan’ın “Elde Var Hüzün”ünü çağrıştırıyor. Ama büyük ustaya doğrudan bir gönderme yok öykülerde. Ege ve İzmir ise açıkça sözü edilmediği yerlerde bile hemen satıraralarından kendini belli ediyor. Öykülerde Ege iklimi, yaşam anlayışı hakim.
Tarık Dursun K.’nın 1950’lerde öykülerini yayımlamaya başladığını biliyoruz. Elli yılı aşan bir öykücülük yaşamı var. Yapı Kredi Yayınları Tarık Dursun K.’nın toplu öykülerini 1364 sayfalık iki kalın ciltte topluca yayımlamıştı. (“Karanfilli Hikâye” ve “Gönlümün Bir Parçası”, 2009). Bu toplamdan geniş aralıklı, büyük puntolu 91 sayfalık bir seçme çıkmış olması beni biraz şaşırttı. Tarık Dursun K.’nın mı tercihi buydu, editör mü bu kadar seçebildi bilemiyorum ama öykücülüğünün en önemli temaları çocukluk ve ilk gençlik olan bir ustadan daha çok öykü seçilebilirdi. Bir de öykülerin sonuna yayın tarihleri eklenip ve hangi kitaplardan alındıkları belirtilseydi iyi olurmuş. Bazı öyküler yazıldıkları tarih bilinirse daha çok anlam kazanacakmış gibi geliyor. Alındıkları kitap da belirtilirse o öyküyü seven okur kitabını edinir diye düşünüyorum. Zaten seçkilerin en önemli işlevi de okuru esas yapıta yönlendirmesidir.
“Elde Var Hikâye”de yer alan öyküler Tarık Dursun K.’nın yalın, kısa cümlelerden oluşan, bir sinema filminden bir parçaymış hissini yaratan, gerçekçi, hüzün ve Ege’nin iklimi ile yüklü yani onun öykücülüğünü yansıtan örnekler. Tarık Dursun K.’yı tanımak ve diğer eserlerini okumak ya da yeniden anımsamak için iyi bir başlangıç. 
24.09.2015

Yorumlar