3. Arap Yayıncılar Konferansı'nda konuşulan konular
Türkiye'li yayıncıların da yaşadıkları sorunlardı; yayınlama özgürlüğü, korsan
yayın, dağıtım sorunları, eğitim yayıncılığında devletin etkisi... Birleşik
Arap Emirlikleri'nin Sharjah Emirliği'nde gerçekleştirilen konferansa Arap
ülkelerinin yayıncılar birliklerinin, yazar ve kütüphanecilik örgütlerinin
temsilcilerinin yanında Dünya yayıncılığının birçok önemli adı da katıldı.
2-3 Kasım’da yapılan konferansın oturumlarından biri de
"Geleceğin Kütüphanesine Bir Bakış' başlığını taşıyordu. Dijital çağla
birlikte artık kütüphanelerin farklı rolü ve işlevi olacağı düşünülüyor. Okura
sunulan klasik hizmetlerin yanında bilgi kaynağı olacakları, Dünya’daki tüm bilgilere
ulaşılacak merkezler haline gelecekleri öngörülüyor. Artık on binlerce kitaplık
koleksiyonlar yerine birkaç bilgisayarla milyonlarca kitaba, dergiye ve veri
kaynağına ulaşmak mümkün. Okur kütüphaneye gelmeyecek, kütüphane okura gidecek.
Evinizden, işyerinizden ya da okuldan şehrinizdeki hatta mahallenizdeki halk
kütüphanesi aracılığıyla dünya kütüphanelerindeki tüm kitaplara
ulaşabileceksiniz. Bu sözleri duyduğumuzda heyecanlanmamak elde değil. Ama her
güzel şeyin beraberinde getirdiği sorunlar var. Yazarlar, çevirmenler ve
yayıncılar "Telif haklarımız nasıl korunacak?" diye soruyor haklı
olarak.
Kütüphanelerle ilgili oturumun konuşmacılarından biri de
İskenderiye Kütüphanesi yöneticisi Dr. Halid Azab'dı. İskenderiye Kütüphanesi'ndeki
kitapları dijitale dönüştürüp halkın kullanımına açmalarını ve elde edilen
başarıyı anlattı. Bu başarı öyküsünü ardında bir trajedi yattığını ise sorulara
geçilince anladık. İskenderiye Kütüphanesi'nin dijitale dönüştürüp sitesinde
kullanıma sunduğu 30 bin kitabın tamamının hacker'lar tarafından ele
geçirildiğini ve yüzlerce Web sitesinde bu kitapların paylaşıldığını söyledi
Mısırlı yayıncılar. Bu 30 bin kitabının çoğunluğunun telif hakları kapsamında
olduğunu ve kitapçılarda satıldığını, İskenderiye Kütüphanesi'nin e-kitap
olarak okur kullanımına açmasından sonra bu kitapların satışının tamamen
durduğunu, zaten yaşanan siyasi gelişmeler, darbeci yönetimin sansür ve baskı
uygulamalarından kitap satamaz duruma gelmiş yayıncıların ticari olarak ağır
bir darbe yediklerini belirttiler. Dr. Azab, mevcut telif hakları yasası ile
hacker'larla, internet korsanlığıyla mücadele etmenin mümkün olmadığını, yasa
yeterli olsa bile e-kitap korsanı sitelerden birini kapattırırken yerine on
tane daha açıldığını yani mücadelenin mümkün olmadığını diye cevap verdi.
9-10 Kasım’da da İstanbul'da Kütüphaneler ve Yayımlar
Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği "Halk Kütüphanelerinde E-yayınların
Hizmete Sunulması" çalıştayı yapıldı.
Niyet halk kütüphanelerin koleksiyonlarını e-kitap haline getirerek dijital
çağa ayak uydurmak. Mısır'da yaşananlardan ders çıkartılır mı bilmiyorum ama
bizim durumumuz da pek farklı değil. Dijitalleştirme alandaki hak ihlallerini
önleyecek düzenlemelerin yapıldığı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanun Taslağı” iki
yıldan fazla bir süredir Kültür ve Turizm Bakanı'nın imzalayıp bakanlar
kuruluna sunmasını bekliyor. Bu arada korsan yayıncılar yasayı da kütüphanelerin
dijitalleşmesini de beklemeden hızla faaliyete geçtiler. İnternette e-kitap
korsanlığı çığ gibi büyüdü, dayanılmaz boyutlara vardı. Yayıncısının
dijitalleştirmediği kitapların bile e-kitap versiyonlarını bulmak mümkün. Böyle
bir ortamda kütüphanelerde e-yayınları hizmete sunarken iyi düşünmek ve
adımları çok dikkatli atmak gerek. Aksi taktirde iyi bir iş yapacağım derken
onarılamaz zararlara yol açmak mümkün.
11.11.15
Yorumlar