“İyi sanat politiktir” demiş Comntemporary İstanbul’un (CI)
icra kurulu üyesi Marc-Olivier Waller sanat servisi şefimiz Evrim Altuğ’a
verdiği demeçte (12 Kasım 2015). İKSV İstanbul Bienali’nden hemen sonra önce
25. İstanbul Sanat Fuarı (Artist) ardından da 10. Contemporary İstanbul (CI)
açıldı.
İki fuarın satış odaklı ortak bir yaklaşımı olsa da farklı
konumlanışları var. Bu biraz mekânların bulundukları yerden kaynaklansa da esas
olarak fuarların oluşturulma yaklaşımı ile bağlantılı. Artist, şehrin dışı
sayılabilecek bir yerde Beylikdüzü’nde IC tam da merkez’de Harbiye’de açılıyor.
Konumları içeriklerine yansır mı? Eğer konumları ziyaretçi profilini
etkiliyorsa içeriği de etkileyebilir. “Şehrin dışı” sayılan yerlerde orta sınıf
oturuyor. Merkezde ise üst sınıflar. Fuarlar satış amaçlı olduklarına göre
“alıcı” olabilecek ziyaretçilerinin niteliklerini dikkate almak durumunda. Ama
her iki fuara da çok sayıda ziyaretçi geldiğine göre bu ölçü doğru da
olmayabilir.
IC’nin bir ön izleme günü olması, o gün sadece “özel”
misafirlere açık olması esas olarak koleksiyonerleri hedeflediğini
düşündürüyor. Çünkü esas satışın bugünde gerçekleştiği anlaşılıyor. Artist ise
hem koleksiyonere hem de sanatsevere aynı gün açılıyor.
İki fuarın yapılanmalarında, sergileme anlayışlarında ise
pek fark göremiyorum. Ana teması "Geçmişe Tanıklık" olan Artist
yaklaşık 1000 sanatçının işlerinin sergilendiği galeriler, bağımsız grup ve
inisiyatifler ile birlikte 150'ye yakın genç sanatçıyı da konuk etmiş. Sanatçı
Onur Ödülü yıl içinde kaybettiğimiz Fikret Otyam’a verilmiş. 1915'ten bugüne
yaşanan dünya savaşlarına, acılara ve trajedilere tanıklık etmeyi, unutmamayı
ve hatırlamayı amaç edinen “Amarcord / Hatırlıyorum” adlı karma sergi ile Karşı
Sanat’ın düzenlediği “60. Yıldönümünde 6-7 Eylül” ve altı kadın sanatçının Ursula Le Guin'in
"Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar"ından yola çıkarak hazırladıkları
sergiler dikkati çekiyor.
Contemporary İstanbul’a 24 ülkeden 102 galeri ve 700’den
fazla sanatçı katılmış. Çağdaş İran sanatı örneklerinin sergilendiği
Contemporary Tehran ile Uzakdoğu’nun özgün ile çağdaş sanat eserlerinin yer
aldığı Australia China Art Foundation ve yeni medya sanatından örneklerin
sunulduğu Plugin dikkati çeken bölümler.
Marc-Olivier Waller’ın “İyi sanat politiktir” tezi ile iki
fuara bakarsak Artist’in CI’ya göre daha politik içerikli olduğunu
söyleyebiliriz. “İyi sanat politiktir” çünkü dünyaya kendine has bir bakışı
olmayan, o bakışı eserine yansıtamayan sanatçı özgünleşemez. Ama iyi fuarın
“politik” olması gerekli değil hele günümüz Türkiyesi’nin siyasi koşullarında
iyi fuarın “apolitik” olması daha sağlıklı bir tavır olarak görünüyor.
Sanat fuarlarının ana omurgası galerilerden oluşur ve
amaçları olabildiğince çok ziyaretçiye ulaşarak olabildiğince çok eserin
satılabilmesini sağlamaktır. O nedenle IC daha ilk günden kaç liralık eser
satıldığını ilan ediyor.
Kuşkusuz fuarlarda “iyi sanat” da alıcı bulabilir ama “politik” içerikli
sanat eserlerinin, hele güncel politika ile ilgili ise pek alıcı bulabileceğini
sanmıyorum. Zaten her iki fuarda da satış amaçlı olarak sergilenen işlerin
arasında çok az sayıda güncel politik içerikli işler vardı. Sanat alıcısının
orta ve üst sınıf olduğu, satın alma amaçlarının koleksiyon ya da evin –
işyerinin duvarına asmak olduğu düşünülürse galerilerin satılabilir işler sunma
tavrı normaldir. O nedenle de fuarlarda bu tür işler sergilenir, güncel ya da
çağdaş sanatın yeri ise fuarlar değil bienallerdir. 18.11.2015
Yorumlar