Enis Batur’a
2015’de 55 bine yakın yeni kitap yayınlandı. Yayıncılık
sektörünün % 9 civarında büyüdüğü tahmin ediliyor. Bunların yüzde 19’u edebiyat
eserleri. Yani 10 bine yakın yeni edebiyat eseri yayımlanmış geçen yıl.
Çoksatanlar listelerini yine romanlar dodurmuş. Çok az sayıda öykü, şiir ve
imceleme kitabı okurun ilgisine mazhar olup birden fazla baskı sayısına
ulaşmış.
2015’in olayı Wattpad Yazarları oldu. Yaş ortamaları 17
olan, tamamı genç kızlardan oluşan yazarlar internetten Wattpad uygulamasıyla
yazdıkları kitaplarla önce çoğunluğu 14 yaş ortalamasındaki milyonlarca
takipçiye ulaştılar, sonra bu romanlar basılınca yüzbinlerce sattı. Bu gelişme
Wattpad CEO’sunun da dikkatini çekmiş olmalı ki olayı yerinde incelemeye geldi
ve İstanbul Kitap Fuarı’nda verdiği bir parti ile kutladı.
Yılın bir olayı da “Küçük Prens” fırtınasıydı. 70 yılı
doldurup telif koruması kalkan “Küçük Prensi” hemen her yayınevi aynı kapak
düzeni ve resimlerle bastı. Bu basımların bazıları 300 bin gibi satış
rakamlarına ulaştı. Sanıyorum 2015’de Küçük Prens’in toplam satışı bir milyonu
aşmıştır.
1915 doğumlu yazarın 100. yaşlarını kutladık. Haldun
Taner’in kitaplarının yeni basımları. Aziz Nesin’in yayınlanan yeni eserleri bu
kapsamda önemliydi. 2015’de yitirdiğimiz yazarların sayısını çokluğu da dikkati
çekiciydi. Hepsini özlemle anacağız.
On bine yakın edebiyat eseri yayımlanıyor ama iyi bir okurun
yılda okuyabileceği kitap sayısı 50’yi geçmez. Ben de yılda yüz civarında kitap
okuyabiliyorum. Bunlardan 50 - 60’ı hakkında yazıyorum. Yıl sonu
değerlendirmeleri yaparken de okuduğum kitaplardan yola çıkıyorum. Yani
değerlendirmelerim okuduğumla sınırlı ve öznel. Iskaladığım, okuma fırsatı
bulamadığım birçok değerli kitap olduğunu biliyorum.
2014’de yayımlanan çeviri kitaplardan seçtiğim ilk 11 şöyle;
1- Kurt Vonnegut “Mavi Sakal” (çev. Handan Balkara, Can
yay.): 2015 yayınevlerimiz için Kurt Vonnegut’u yeniden yayımlama yılı oldu.
Ben de bu vesile ile büyük ustanın kitaplarını yeniden okumuş oldum. Vonnegut
ele aldığı konular ve sorunlarla, ağır eleştirileri söznünü sakınmadan yapması
ve neşeli - ironik anlatımı ile sürükleyici, akıcı eserler yazan kendine has
bir yazar. Adını aldığı ve ünlü “Mavi Sakal” efsanesine gönderme yaptığı bu
romanında da Vonnegut’un kendine has özelliklerinin tümünü görmek mümkün.
2- Raymond Carver
“Fil” (çev. Ayça Sabuncuoğlu, Can yay.); Carver kısa öykünün büyük
ustalarından. Kendine has duru, sade anlatımı ile insan ilişkilerindeki ince
ayrıntıları oya gibi dokuyarak anlatıyor. Kısa öykülerindeki gerçekçi yaklaşımı
ile anlatımının uyumu dikkati çekici. “Fil”deki öykülerde de sıradan, ortalama
insanını gündelik hayatını şiirsel tadı yakalayan cümleleri ile anlatıyor.
3- Alec Marsh “Ezra Pound” (çev. Şahika Tokel, Yapı Kredi
yay.); Ezra Pound büyük bir şair olmasının yanında siyasi görüşleri ve
eylemleri ile de gündemde olmuş, tartışılmış bir entelektüel. Alec Marsh iyi
bir Pound araştırmacısı. Pound’un yaşamını en ince ayrıntısına dek araştırmakla
kalmamış Pound’un yazılarını, mektuplarını, şiirlerini ve başyapıtı “Kantolar”ı
inceleyip yaşam öyküsü ile bağlantılarını kurmuş.
4- George Steiner “Tolstoy mu Dostoyevski mi?” (çev. Sevda
Çalışkan, İş Bankası yay.); Steiner edebiyat eleştirisi ve karşılaştırmalı
edebiyat alanlarının en önemli isimlerinden biri. “Tolstoy mu Dostoyevski mi?”
de en önemli yapıtlarından. İki büyük romancının edebiyat anlayışlarından yola
çıkarak roman türünü, yazma anlayışlarını tartışmaya açıyor Steiner. Bu vesile
ile Steiner’in kült kitabı “Tragedya’nın Ölümü” ve “Mavi Sakal’ın Şatosunda”nın
da İş Bankası’ndan yayımlandığını hatırlatayım.
5- Geoff Dyer “Bir Hışımla”; Geoff Dyer yayıncılarımızın bu
yılki keşiflerindendi. Ard arda kitapları yayımlandı. “D.H.Lawrence’ın
Gölgesinde” altbaşlığını taşıyan Geoff Dyer’in “Bir Hışımla”sı türler arası bir
kitap. Roman biçiminde yazılmış bir edebiyat eleştirisi, inceleme kitabı. Bir
yanıyla da bir yazar hakkında neden yazılamayacağının da örneği. “Zona”
(Everest yay.) ve “Venedik'te Aşk
Varanasi'de Ölüm”ü de (Sel yay.) öneririm.
6- Rachel Kushner
“Küba’dan Teleks” (çev. Suat Ertüzün, Can yay.); Günümüzde pek rastlanmayan “büyük” romanlardan. İyi bir yakın
tarih romanı. Küba’daki Sosyalist Devrim’in arifesinde yaşananları farklı bir
açıdan, Oriente vilayetinde Amerikan Kolonisi’nde yaşananlardan yola çıkarak
anlatırken aslında Küba’nın tüm tarihini de anlatıyor.
7- Thomas Bernhard “Neden” (çev. Sezer Duru, Sel yay.);
Thomas Bernhard kendine has anlatı tekniği, keskin dili ve dine, devlete,
aileye ve tüm kurumlara çekinmeden yaptığı ağır eleştirilerle çok sevdiğim,
yayımlanan hiçbir eserini kaçırmamaya çalıştığım yazarlardandır. “Neden”
çocukluk ve ilkgençlik çağlarını anlattığı otobiyografik beşlemesinin ilk
kitabı. İkinci kitap “Kiler” de yayımlandı.
8- Patti Smith “M Treni” (çev. Seda Ersavcı, Domingo yay.);
Patti Smith’i iyi bir şarkıcı olarak bilirdik meğerse kalemi kuvvetli bir
yazarmış aynı zamanda. “M Treni” Türkçede yayımlanan üçüncü kitabı. Olgunluk
çağındaki yalnız bir yazarın yaşadıklarını, geçmişle ve bugünle
hesaplaşmalarını, geleceğe yönelik öngörülerini yol öyküleriyle anlatıyor.
Anlatımı, bakış açısı, ele aldığı konularla bitmesin diye okuduğum bir kitaptı.
9- Patricia Duncker “Foucault’yu Sayıklamak”ta (çev. Murat
Özbank, On8 yay.); Türkçede ilk kez okuduğumuz bir yazar. “Foucault’yu
Sayıklamak”ta eserleri hakkında doktora yaptığı yazarın bir daha çıkmamak üzere
akıl hastanesine kapatıldığını öğrenen gencin onu kurtarmak üzere yola çıkmasını
ve yazarla okuru olarak karşılaştıktan sonra yaşananları anlatıyor. Kitabın
adından anlaşılacağı gibi olayların ucu Foucault’ya kadar varıyor.
10- Alejandro Zambra “Ağaçların Özel Hayatı” (çev. Çiğdem
Öztürk, Notos yay.); Şili’li bir yazar. 1975 doğumlu. Granta dergisinin 2010
yılında yaptığı ankette İspanyolca yazan en iyi yirmi iki romancı arasına
girmiş. Az ve öz sözle çok şey anlatmasını biliyor. 91 sayfalık bu kitapta da
sevdiğinin gelmesini beklerken üvey kızına masallar anlatan bir yazarın geçmişle
hesaplaşmalara girmesini, geleceği öngörmeye çalışmasını okuyoruz.
11- Paul Celan “Ellerin Zamanlarla Dolu” (çev. Ahmet Cemal,
İş Bankası yay.) Paul Celan Dünya şiirinin çağdaş klasiklerinden. Ahmet Cemal “Ellerin
Zamanla Dolu”da büyük ustanın çeşitli dönemlerinden en önemli şiirleri
çevirmiş. Klasikleşmiş şiirler, unutulmaz dizeler var kitapta. Celan’la
Ingeborg Bachmann’ın büyük aşkını karşılıklı mektuplarından oluşan “Kalp
Zamanı”nı da (Kırmızı Kedi yay.) bu derleme ile birlikte okumanızı öneriyorum.
Yorumlar