Cem Yılmaz ilk kez sahneye 1995’de Leman Kafe’de çıktı.
Mazhar Alanson’la başrolü paylaştığı ilk filmi “Her Şey Çok Güzel Olacak”
1998’de çekildi. 18 yıllık sinema kariyeri var. 14 filmde irili ufaklı roller
almış, 4 film yönetmiş, bir filmin de senaryosunu yazmış.
Ömer Vargı’nın yönettiği “Her Şey Çok Güzel Olacak” iyi bir
film olmasının yanında Cem Yılmaz için başarılı bir çıkış sağladı kuşkusuz. 14
filmlik geçmişine baktığımızda o filmdeki bar açma planlarıyla küs olduğu
ağabeyinin başına olmadık işler açan Altan rolünün Cem Yılmaz’ın sinema
kariyerinde belirleyici olduğu anlaşılıyor.
Başrolünü oynadığı filmlerde hep o tipin versiyonlarını
canlandırmış. Ne yaparsa yapsın sempatisini yitirmeyen Altan’ın geldiği yer ise
geçen yıl sonu vizyona giren “Ali Baba ve 7 Cüceler”in Şenay’ı.
Cüceci Şenay’ı biraz çözümlediğinizde tiplemenin 18 yılda
geçirdiği evrimin pek de hayra yorulamayacağını görüyorsunuz. Recep
İvedik’leşme had safhada.
Şahan Gökbakar’ın Türkiye’de tüm zamanların sinema
rekorlarını kıran Recep İvedik’i kazandığı müthiş gişe başarısı ile birçok sinemacıya
model oldu. Recep İvedik’in kabalığı, küfürleri ve insanlıkdışı halleri gişe
başarısının anahtarı gibi göründü. Cüceci Şenay ile Cem Yılmaz’ın rakibi
sayılan Şahan Gökbakar’ın tiplemesini tamamen örnek aldığını söylemeyeceğim ama
gişe başarısı için diğer komedi filmlerinden olduğu gibi Recep İvedik’ten de
esinlendiğini düşünmemek elde değil. Bir halay sahnesi eksik filmde. Cem
Yılmaz’ın sinemasının ve oyunculuğunun çıtasını bilerek iyice düşürdüğü kesin.
“Ali Baba ve 7 Cüceler” elden geldiğince basitleştirilmiş
öyküsü ile Recep İvedik’in 7 milyon 300 bin seyircisini hedefliyordu kuşkusuz.
Cüceci Şenay’ın ağzından düşmeyen küfürler, kabalıklar, hatta gereksiz yere gaz
çıkarmak gibi göndermelerle Recep İvedik’leşmesi Cem Yılmaz’ın beklediği
başarıyı getirmedi. “Ali Baba ve 7 Cüceler” 7 haftalık gösterimle 1 milyon 827
seyirci çekebildi ve 2015 yılını 5. sırada kapattı. Cem Yılmaz’ın önceki
filmleri “CM101MMXI Fundementals”in 2013’ün ve “Yahşi Batı”nın 2010’un
birincisi olduğu gözönüne alınırsa ciddi bir başarısızlık söz konusu. Tabii başarı
ölçütü olarak sadece gişeyi ve seyirci sayısını görüyorsanız.
“CM101MMXI Fundementals” tek kişilik sahne gösterisinin
filme alınmış haliydi ve Cem Yılmaz başta Şahan Gökbakar olmak üzere tüm
rakiplerine “benim seyircim ne çeksem seyreder” mesajını veriyordu. Ama Cem
Yılmaz kendi yolunda emin adımlarla yürüyeceğine seyirci sayısını iyice
artırmak için olsa gerek Recep İvedik’leşmeyi tercih etti ve Dimyat’a pirince
giderken evdeki bulgurdan oldu. Kendi seyircisini kaçırdı.
Sungu Çapan’ın, Uğur Vardan’ın eleştirilerini okumasaydım,
Yüksel Aksu’nun “Dondurmam Gaymak”ının iyi anıları olmasaydı “Ali Baba ve 7
Cüceler” hâlâ belleğimdeyken Cem Yılmaz’ın başrolünde oynadığı “İftarlık
Gazoz”a gitmezdim herhalde.
Sinema eleştirmenliği bana düşmez ama bir seyirci olarak
“İftarlık Gazoz”un iyi bir film olduğunu, Yüksel Aksu’nun sinemasına ivme
kattığını söylemeliyim. Yüksel Aksu naifliğinin verdiği sıcaklığı yitirmeden
anlatım ve görsellik açısından sinemasını geliştirmiş. Bunda kuşkusuz iyi bir
prodüksiyonla, çok iyi bir oyuncu ekibi ile çalışmasının da etkisi var. Cem
Yılmaz aradığı rolü bulmanın rahatlığında döktürüyor. Başrolü Cem Yılmaz’la
paylaşan Berat Efe Parlar’la bir yönetmenin nasıl iyi bir oyuncu
yaratabileceğini de örnekliyor Yüksel Aksu.
İyi bir yönetmen, güçlü oyuncu kadrosu, etkileyici ve sıcak
bir konu ile küfür etmeden, gaz çıkartmadan hatta kahkahalar attırmadan iyi bir
film yapılabileceğinin ve çok seyirciye ulaşılabileceğinin somut örneği
“İftarlık Gazoz”. Cem Yılmaz “İftarlık Gazoz”daki rolü ile 18 yıllık kariyeri
sonunda gelmesi gereken yerin Cüceci Şenay değil Gazozcu Cibar Kemal olduğunu
bize de, kendisine de gösteriyor.
10.02.16
Yorumlar