Tarık Zafer Tunaya Nikah Salonu



Nikah davetiyesini okurken önce algılayamıyorum. Farklı yerlerdir diye düşünüyorum. Adrese bakınca aynı yer olduğunu anlıyorum. Beyoğlu’ndaki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi nikah salonu olmuş. Anayasa hukuku profesörü ve siyaset bilimcisi Tarık Zafer Tunaya’nın adını yaşatmak amacıyla 1993’de açılan kültür merkezi 2013 başından beri nikah salonu olarak hizmet veriyormuş.
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi nikah salonu olarak kullanılan tek kültür merkezi değil. Birçok kültür merkezi esas olarak nikah salonu olarak kullanılıyor. “Çok amaçlı” diyerek yapılan salonlar sonunda “tek amaç”a, nikah törenlerine hizmet eder hale geliyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki beşinci raporu “Yerel Yönetimler İçin Kültürel Planlama” başlığı ile yayımlanmış. Raporun, kültürü planlama süreçlerine dahil ederken yerel yönetimlere kılavuzluk edecek bir referans belgesi olması amaçlanıyor. İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece ile aynı bölümden Araştırma Uzmanı Ceren Yartan, Vrije Universiteit Brussel’den R. Gökçe Sanul ve İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy sürdürülebilir kalkınma için mahallelerin, semtlerin, ilçelerin ve illerin sahip oldukları kültürel kaynaklarla uyumlu şekilde planlanması ve farklı kültürlerin bir arada yaşayabileceği kentler yaratılması gerektiği fikrinden yola çıkmışlar. Yerel yönetimlere kültür odaklı planlama anlayışının geliştirilmesi için bir yol haritası sunmak amacındalar.
Amsterdam, New York, Seul, Tokyo, Toronto ve Viyana kentlerinin kültürel planlama kavramına yaklaşımı, planlama süreçleri ve bu süreçte karşılarına çıkan zorlukları araştıran bir anket çalışması yapmışlar. Kültür ve sanat etkinliklerinin, kültür endüstrilerinin ve kültürel mirasın yoğunlaştığı ilçeler olmaları nedeniyle Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Kadıköy, Şişli ve Üsküdar belediyelerinin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin stratejik planlarının karşılaştırmalı bir araştırmasını da yapmışlar. Stratejik planlama yapmak isteyen yerel yönetimler için kılavuz olabilecek iyi bir çalışma ortaya çıkmış.
Bu stratejik planlamaların “kentlilerin bir arada yaşamasını sağlamak” gibi bir hedefi olması, “kültürel çeşitlilik, toplumsal cinsiyet, etnik çeşitlilik ve dini inanç özgürlüğü konularını” ele alması öngörülüyor. Kuşkusuz amacı halka hizmet etmek olması gereken bir yerel yönetimden bu yaklaşım beklenir. Ama son on yılda yerel yönetimlerin geliştirdikleri stratejilerine baktığımızda kültür politikalarının tamamen ters bir yönde geliştiğini görüyoruz.
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nin nikah salonu haline getirilmesi de, her gün önünden geçtiğimiz kültür merkezinin amacı dışında kullanıldığını ancak nikah davetiyesi ile fark etmemiz de bu “dışlayıcı” kültür politikasının somut örneği. Yerel yönetim hizmet vermesi gereken halkın bir bölümünü dışlamış, o halk da aynı şekilde yerel yönetimin verdiği kültür hizmetleri ile ilgisini kesmiş.   
Yerel yönetimler hizmet vermekle yükümlü oldukları yörenin tüm halkına seslenecek kültürel etkinlikler yapmıyorlar. Toplumsal cinsiyet, etnik çeşitlilik ve dini inanç özgürlüğüne ise hiç aldırılmıyorlar. Yazılı belgelerinde tüm toplumu kucakladıklarını belirten parıltılı laflar etseler de gerçek stratejilerinde kültürel çeşitlilik değil tek renkli bir kültürü iletmek var. Kendi siyasi bakışlarına uygun kültürel etkinlikler yapıyor ve sadece kendileri ile aynı görüşteki insanlara hizmet veriyorlar. O nedenle de eğer aynı görüşte değilseniz bir süre sonra mahallenizde bir kültür merkezi olmasının ve orada çeşitli kültürel etkinlikler yapılmasının sizin için bir anlamı kalmıyor. Sizin için orası sadece bir nikah salonu haline geliyor. “Kültür” isminde kalıyor. “Adını yaşatmak için” açtıkları kültür merkezini nikah salonu haline getiren bir yerel yönetimden Tarık Zafer Tunaya’nın 100. yaşını çeşitli etkinliklerle kutlamasını da beklemiyorsunuz. 
02.03.16

Yorumlar