“Bütün dünyayı saran kan, ölüm, sefalet kasırgası içinde,
belki bütün bunların temel nedeni olan sevgisizlik, bol söz tüketip hiçbir
iletişim kuramama karşısında sığınılacak, hayır, güç alınılacak, kuşanılıp
karşı durulucak ne var? Bu soruya ‘Şiir’ diye karşılık veriyorum. Evet, ‘Şiir’”
diye başlıyor Güven Turan’ın kaleme aldığı 2016 Dünya Şiir Günü Bildirisi.
Başta şiir olmak üzere tüm sanatların teröre, şiddete ve
savaşa karşı uyarıcı, direnişi güçlendirici işlevleri var. Şiirler bize
yılların, yüz yılların deneyimlerinden süzülmüş dizelerle doğru yolu, barışı,
insanlığı, kardeşliği işaret ediyor, edecek.
Şişli Belediyesi’nin Nâzım Hikmet Kültür Sanat Evi’nde
düzenlenen törenle PEN Şiir Ödülü Güven Turan’a sunuldu. Nâzım Hikmet Kültür
Sanat Evi tiyatro ve toplantı salonları, sergi alanları ve kütüphanesi ile
güzel, işlevsel bir sanat merkezi. Özellikle Nâzım Hikmet Anı Odası görülmeye
değer. Nâzım Hikmet’in kişisel eşyası, kitapları, masası ve birçok hatıra
burada sergileniyor. Küçük bir Nâzım Hikmet Müzesi gibi. Kütüphane tam
anlamıyla hizmete geçmemiş olmasına rağmen okurların ilgi odağı olmuş. Akşamın
geç saatinde bile çok sayıda kullanıcı vardı. Duvarlardaki Nâzım Hikmet’le
ilgili resimlere bakarak tören için Abidin Dino Salonu’na geçtik.
Açılış konuşmasını Türkiye PEN Başkanı Zeynep Oral yaptı.
PEN’den, ödülün öneminden, 21 Mart’ın Dünya Şiir Günü olarak kutlanmaya
başlanmasından söz etti. 21 Mart’ın Dünya Şiir Günü olarak kutlanması önerisi
Türkiye PEN’den gelmişti. Tarık Günersel ve şair arkadaşları bu öneriyi
Uluslararası PEN Genel Kurulu’na götürdü, orada kabul gördü. Ardından
Uluslararası PEN öneriyi UNESCO’ya iletti ve UNESCO Genel Kurulu’nda kabul
edilerek 1999 yılından beri tüm Dünya’da kutlanmaya başlandı.
Zeynep Oral, cumartesi günkü Canlı Bomba saldırısından sonra
törenin iptal edilip edilmeyeceğini soran birçok telefon aldıklarını belirterek
nereden gelirse gelsin teröre, şiddete karşı olduklarını ama töreni iptal
etmeyi hiç düşünmediklerini, söyledi. Teröre teslim olmayacağız diyerek
sözlerini tamamladı.
Nâzım Hikmet Vakfı’ndan Turgay Fişekçi, PEN Yönetim
Kurulundan Tarık Günersel, Haydar Ergülen ile Baki Ayhan T. ve Nazmi Ağıl söz
aldılar. Turgay Fişekçi törene ev sahipliği yapan Nâzım Hikmet Vakfı’nın
kuruluş öyküsünden, çalışmalarından söz etti. Şairler, Güven Turan’ın 55 yıla
varan şiir emeği hakkında görüşlerini anlattılar. Şiirinin geçirdiği evrelerden
söz ettiler. Şairliğinin yanında romancı, eleştirmen, çevirmen, editör olarak
edebiyata önemli katkıları olduğuna dikkati çektiler.
Güven Turan konuşmasına PEN’in sıradan bir yazar kulübü
olmadığını tüm Dünya’da özellikle düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda her
zaman ilkelerine bağlı olarak önemli işler yaptığını belirterek başladı.
Kuruluş döneminde görev almış biri olarak Türkiye PEN’in de örnek bir çalışma
gerçekleştirdiğini bu nedenle de ödülü önemsediğini ve almaktan gurur duyduğunu
belirtti. Kaleme aldığı Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni ve şiirlerinden birkaçını
okudu.
Güven Turan’ın ilk şiiri “Aykırı Yaşantı” 1962’de Yelken
dergisinde yayımlanmış. Atilla Özkırımlı, imgenin ve söyleyiş biçiminin ağır
bastığı şiirlerinde yalnızlık, hüzün ve aşk gibi temaları etkileyici bir şiir
diliyle işlediği, bireysel gerilimlere, küçük ayrıntılara önem verdiği
değerlendirmesini yapmış. Titiz bir dil işçiliğiyle, sözcüklerin değerini
vererek, gerçek şiirin gerektirdiği gibi kısa dizelerle yazıyor. Doğadan
damıttığı az sözcüklü imgelerde derinliğe önem veriyor. Doğadan kente doğru yol
alan bir şiiri var Güven Turan’ın. Bu ödül onun usul ve sessiz akan usta işi şiirlerine
bir kez daha dikkati çekecektir.
23.03.2016
Yorumlar