İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nin (İTEF) bu yılki
teması “Şehir ve Sesler”. Festival adını aldığı Tanpınar’dan ilhamla temalarını
seçiyor. 2009’daki ilk festivalden beri Tanpınar’ın “Beş Şehir”ini ve şehirlere
derinlikli bakışını anımsatarak “şehir”i farklı temalarla eşleştiriyor. Bir
anlamda şehre o yönden bakmayı deniyor. Şehir ve zaman, şehir ve insan, şehir
ve yemek, şehir ve korku, şehir ve oyun, şehir ve yolculuk, şehir ve sınırlar
geçen yılların temalarıydı.
“Şehir ve Sesler” teması Tanpınar’ın “Eşik” şiirinden “Bir
ses, bin uykudan mahmur ve zengin / Zümrüt usaresi maviliklerin / Suların
üstünde arar kendini / Yoklar, ömrün bütün sahillerini” dizelerini anımsatıyor.
Şehrin bizdeki karşılığı İstanbul ise üstadın “Huzur” romanına uzanırız. Orada
şehrin tüm seslerini kolaçan eder roman kahramanları.
Tanpınar’da ses musikiyi çağrıştırır. Huzur’dan ilham alarak
onun müziğinin Alaturka olacağını düşünürüz ama “Günlük”lerinden Batı Klasik
Müziği’ne de aşina olduğunu öğreniriz. Eserlerinde Alaturka kadar bu müziğin
derin izleri olduğu da malûmdur.
Festival adını Tanpınar’dan aldığı için onunla ilgili
etkinlikleri arıyor gözler. 8-15 Mayıs tarihleri arasında sekizinci kez
düzenlenecek olan İTEF’in yoğun programında Hakkı Ergök’ün Tanpınar’ın Mektupları’nı
okuduğu, Beşir Ayvazoğlu ve Seval Şahin’in "Beş Şehir'i yeniden okuyup
yorumladığı, Atakan Yavuz, Mehmet Erte ve Şeref Bilsel’in Emirhan Oğuz
moderatörlüğünde Tanpınar’ın şiiri, şehir ve sesleri hakkında panelleri dikkatimi
çekiyor. Belki de festivalin bir yılını tamamen Tanpınar’a ayırıp temayı “Şehir
ve Tanpınar” diye belirlemek de anlamlı olacak.
İTEF’in İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde dört
yıldır sürdürdüğü “Yabancı Yazarlar Okullarda” projesi özellikle önemli. Bu
etkinliklerle İstanbullu öğrenciler dünyanın dört bir yanından gelen yabancı
yazarlarla buluşuyor. Geçtiğimiz günlerde yıllardır başarı ile yürütülen
“Yazarlar Okullarda” projesinin “askıya alındığı” haberini aldık. İTEF’in “Yabancı
Yazarlar Okullarda” etkinlikleri ile bu askıya almanın sona ereceğini umuyoruz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın öğrenciyi kitapla buluşturmakla kalmayıp,
kaynaştıran böylesi bir projeyi askıya almak, iptal etmek bir yana tüm
Türkiye’ye yayacağının haberini de duymak istiyoruz.
İTEF’le birlikte onlarca yerli ve yabancı yazar şehir ve
sesler teması ile ilintili konularla 15 Mayıs’a kadar İstanbullular’la
buluşacak. Festival programına www.itef.com.tr adresindeki internet sitesinden
ulaşmak mümkün.
Beyoğlu’ndaki Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri
Araştırma Merkezi ANAMED’de 8 Ocak – 20 Mart tarihleri arasında “Günlük Sesler: Sesi
Gündelik Hayat Üzerinden Keşfetmek” adlı bir sergi vardı. Ses
tasarımcıları Mine Erkaya ve Ateş Erkoç’un ses yerleştirmeleri ile günlük
yaşamın akışı içinde dikkatimizi çekmeyen sesleri, sokakta kaydedilen sesleri
ve efekt tasarımlarını ziyaretçilerle buluşturuyordu. O sergiyi İTEF’in “Şehir
ve Sesler” temasının öncülü kabul ederek gezmiş, seslere kulak vermiştim.
ANAMED’de bugünlerde “Koku ve Şehir” sergisi yer alıyor.
Küratörlüğünü Lauren Nicole Davis’in yaptığı sergide 50’yi aşkın koku
ziyaretçilerle buluşturuluyor. Kahve, nane ve kolonya gibi bildik kokuların
yanı sıra safran, buhur ve amber gibi Hitit, Antik Yunan ve Roma Uygarlığının, Bizans
döneminin ve günümüz İstanbul’unun kokularını da ziyaretçilerle buluşturuyor.
Hoş olmayan, itici kokulara da yer verilmiş. Proje için özel olarak
geliştirilen mekanik düzenekler geliştirilmiş. Bunlarla o kokular
“deneyimleniyor”.
“Koku ve Şehir” sergisi 8 Haziran’a kadar sürecek.
İTEF’in ilettiği şehrin seslerinin izini sürerken bu sergiye de uğrayıp şehrin
kokularını teneffüs etmeyi ihmal etmeyin.
11.05.2016
Yorumlar