8500 yıllık bir şehrin tarihi

İstanbul, ansiklopedisi olan nadir kentlerden. İstanbul’un yanında Londra, New York ve Chibago kentleri için ansiklopedi çalışması yapıldığı biliniyor. Son yıllarda şehir ansiklopedilerinin arttığı, kapsamlı şehir tarihlerinin yazılmaya başlandığı görülüyor. Üstelik İstanbul’un bir değil birden çok ansiklopedisi var. Bunlardan en bilineni, üzerinde en çok konuşulanı Reşat Ekrem Koçu’nun 1940’larda başlayıp 1975’de ölümüne kadar sürdürdüğü ve 11. Cildinde 175. Fasikülünde “Gökçınar” maddesinde kalan çalışması. Ben, İBB Kültür A.Ş’nin bu ansiklopediyi kaldığı yerden tamamlayarak yeniden yayımlamasını bekliyordum. Bu yönde uzun süre oldukça çaba gösterildiğini ama ansiklopedinin Reşat Ekrem Koçu dışında birçok yazarı daha olduğu ve bunların tamamını bulup telif haklarının alınmasının mümkün olmadığını da duymuştum. Bu girişimlerden sonuç alınamayınca anlaşılan daha farklı ama aynı amaca hizmet edecek bir proje gerçekleştirilmiş.   
 “Antik Çağ’dan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi” İstanbul tarihini, İstanbul’un Antik Çağ’daki ilk yerleşimlerden günümüze kadar “şehir” oluşunu merkeze alarak anlatmayı amaçlıyor.
Eser, alanlarında uzman 270 akademisyenin 363 makalesinden oluşuyor. Adına uygun olarak İstanbul’un tüm tarihi dönemlerini ele almak amacıyla yola çıkılmış. Tematik bir anlayışla hareket edilmiş. Konular makaleler halinde yazılmış. Ana makalelerde yeterince üzerinde durulamayan konuların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak detaylar ise çerçeve ve derkenar yazılar ile derinlikli olarak incelenmiş. İşlenen konuları destekleyecek nitelikte harita, gravür, minyatür, resim, fotoğraf ve arşiv malzemelerinden oluşan görsel materyal de kullanılmış. Tasarımını Bülent Erkmen yapmış. Kağıdı ve baskısına da özenilmiş. 10 ciltte 5320 sayfalık kalıcı, her zaman başvurulabilecek bir eser ortaya çıkmış. Dev bir çalışma. Yapısına bakarsak “ansiklopedi” olarak da tanımlamak mümkün.
Yazarlarının arasında Hail İnalcık, İlber Ortaylı, İlhan Tekeli, Afife Batur, Murat Belge, İnci Enginün, İskender Pala, Haluk Dursun, Erhan Afyoncu, Beşir Ayvazoğlu, Semavi Eyice gibi alanında tanınmış isimlerin yanısıra İstanbul üzerine çalışmalar yapmış yabancı yazar ve akademisyenler de var.  
İBB Kültür A.Ş. ve İSAM işbirliğiyle gerçekleştirilen “Antik Çağ’dan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi”nin yöneticisi M. Akif Aydın, Editörü Coşkun Yılmaz. Ayrıca her bölümün de editörleri var. Şehrin kimliğini belirleyen ve tarihi akışında dönüm noktasını oluşturan üç dönem, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri esas alınmış. Bölümler şunlar; “Dünya Ölçeğinde İstanbul”, “Topografya ve Yerleşim”, “Siyaset ve Yönetim”, “Demografi”, “Toplum”, “Din”, “İktisat”, “Ulaşım ve Haberleşme”, “Edebiyat, Kültür ve Sanat”,”Mimari”, “Eğitim, Bilim ve Teknoloji” ve söyleşilerden oluşan “Hafızalarda İstanbul”. Bu konular ele alınırken iki önemli çalışma da ortaya çıkmış. “İstanbul Kronolojisi” ve İstanbul’a dair çalışmaların bibliyografyası. Bu iki çalışmanın da alanlarında ilk olduğu belirtiliyor.  
Büyük İstanbul Tarihi” oldukça kapsamlı bir çalışma. Şimdiye kadar yazılmış en kapsamlı İstanbul tarihi olduğu belirtiliyor. Belki de Dünya kentleri üzerine yapılmış çalışmaların da en genişlerindendir. Bir oturuşta okunabilecek bir eser değil. Bir başvuru kaynağı. Kuşkusuz İstanbul’la ilgili tüm okurları hedefliyor ama alanındaki çalışmalara bilgi, yöntem ve içerik olarak yol göstermesi yanında, Türkiye’deki ve yurtdışındaki İstanbul derslerinde kullanılabilecek bir kaynak olabileceği de düşünülerek hazırlanmış. İngilizceye de çevriliyor.
 Büyük İstanbul Tarihi”ni okumaya kendi alanımdaki çalışmaları içeren 7. ciltten başladım. Hatice Aynur’un editörlüğünü yaptığı 7. cilt “Edebiyat, Kültür ve Sanat” başlığını taşıyor. “Müzik ve Kültürü”, “Edebiyat İstanbul’un Dilleri”, “İstanbul’da Edebiyat”, “İstanbul’un Folklorik Edebiyat”, “Başka Dillerde İstanbul”, “Görsel Sanatlar”, “Gösteri Sanatları”, “Okuma Yazma – Kitap Kültürü” başlıklı bölümlerde  64 makale yer alıyor.
   649 sayfada 64 makalede işlense de anlatmaya yetmeyecek kapsamda bir üst başlık “Edebiyat, Kültür ve Sanat”.  Çünkü İstanbul edebiyat, kültür ve sanatın başkenti olmakla kalmıyor bu alanlarda Türkiye’de yapılan üretim büyük bir oranda İstanbul’da gerçekleşiyor. Örneğin “İstanbul ve Sinema” konusunu yazmaya giriştiğinizde Türkiye’nin tüm sinema tarihini ele almak durumundasınız. Bu nedenle görseller dahil ortalama yirmi sayfalık makalelerde ancak geniş kapsamlı bir ansiklopedi maddesi yazmak mümkündür. Yaklaşımın da bu yönde olması daha uygun görünüyor. Ama her makalenin bu yaklaşımla yazılmadığını, alanını tamamen kapsayamadığını, akademisyenlerce üzerinde pek çalışılmadığı için genellikle Cumhuriyet dönemine ilişkin bölümlerin zayıf kaldığını belirtmeliyim. Bazı makaleler alanını kapsamak bir yana oldukça spesifik kalmış. Bir de hiç değinilmeyenler var ki bu daha önemli bir sorun. Örneğin “Okuma Yazma – Kitap Kültürü” bölümüne “İstanbul’da Kitap Ticareti” başlığını dahil etmek doğru bir karar ama konuyu sahaflık ekseninde ele almak kitapçılığa oldukça az, yayıncılığa hiç değinmemek önemli bir eksik. Bu bölümde yer alan dokuz makale ve çerçeve yazının dördü kütüphanelere ayrılırken yayıncılıkla ilgili bir makale bile yazdırılmaması izaha muhtaç.       
Hatice Aynur da giriş yazısında belirtmiş, kronolojik ve tematik olarak bütün dönemleri ve çeşitliliği yansıtmak amaçlansa da bunu her konu ya da makalede sağlamak “zor ve hatta imkansız bir uğraş”. Bir bilgi ve kaynak birikimi yok, ele alınan konuları farklı bakış açılarıyla değerlendirecek uzman sayısı kısıtlı. Büyük İstanbul Tarihi” gibi çalışmalar yapıldıkça, bu çalışmalar aynı kapsamda mimarlık, müzik ya da edebiyat gibi tek tek özel alanlara yöneldikçe bu eksik giderilecektir.
“Antik Çağ’dan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi” büyük emek verilmiş, alanında bir ilk olarak nitelendirilebilecek iyi bir çalışma. Sadece meraklılarına, uzmanlarına değil her okura önerilecek, her evde, kütüphanede bulunması gereken bir eser.   
27.07.2016   

Yorumlar