Bir çok ilan panosunda, köprü üstlerinde UNESCO Dünya Miras
Komitesi’nin 40. toplantısını İstanbul’da yapacağını duyuran afişler var.
Hükümetin ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin (İBB) bu toplantıyı çok
önemsediği anlaşılıyor. Önemsemekle kalmıyor, bu kapalı toplantıyı halkın da
bilmesini istiyor. Israrla duyuruyor.
Bir
açıdan bakarsanız Dünya Miras Komitesi toplantısı çok önemli. Çünkü bu komite
Dünya mirası olacak alanları belirliyor. Bu niteliği kaybeden yerleri
listelerden çıkartıyor. Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının
Korunmasına Dair Sözleşme'nin uygulanmasından sorumlu. Komite aynı zamanda Dünya
Miras Fonu'nun kullanımını yönetiyor ve taraf devletlerin isteği üzerine
finansal yardımları dağıtıyor. Türkiye’nin de yer aldığı 21 ülkeden oluşuyor komite. Dönem başkanı da
Türkiye.
10 Temmuz’da İstanbul’da başlayan toplantıda Dünya Mirası Listesi’ne
kayıtlı varlıkların korunup korunmadığı tartışılacak, risk altında olanlar için
öneriler ve koruma stratejileri belirlenecek. Liste’ye eklenmesi önerilen yeni
varlıklar için geçici listeler hazırlanacak ve Dünya Kültür ve Doğal Mirası
Listesi güncellenecek.
1031 kültürel, karma ve doğal mirasın yer aldığı Dünya Miras
Listesinde Türkiye’den 15 varlık yer alıyor. Geçici Listede de Türkiye’den 60
varlık var. Türkiye sözleşmeyi 1983’de imzalamış 1985’de de İstanbul’un “Tarihi
Yarımada”sı listeye dahil edilmiş. “Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük
Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan Sultanahmet Kentsel Arkeolojik
Sit Alanı; Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan Süleymaniye Koruma Alanı;
Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alanı ve İstanbul Kara
Surları Koruma Alanı’nı içermektedir” diyor Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü (bkz. kultuvarliklari.gov.tr).
“UNESCO toplantısının İstanbul’da yapılmasına rağmen
inşaat ve turizm baskısıyla tarihi dokusunun talan edilmesi; Süleymaniye’deki
tarihi mahallenin kentsel yenileme projesi ile ortadan kaldırılmış olması;
Ayvansaray, Sulukule gibi eski mahallelerin yıkılıp inşaat şirketlerine teslim
edilmesi” konuşulmayacak
diyen Arkeologlar Derneği, TMMOB Mimarlar - Şehir Plancılar odalarının da yer
aldığı 40 kuruluşun oluşturduğu platform bu noktada haklı olarak soruyor:
“UNESCO neyi koruyor?”
UNESCO Dünya Miras Komitesi İstanbul'da toplandığına göre
üyeleri en azından toplantılara giderken İstanbul’un halini görecektir. “Tarihi
Yarımada”nın görünümünü tamamen bozan Haliç Metro Köprüsü ya da Yenikapı'da 1 milyon metrekare
deniz alanının doldurulması ile yapılan miting alanı gözlerine çarpacaktır. Ama
bunları görmezden gelmekle kalmayıp Kadir Topbaş’ı “kültürel mirasın
korunması konusundaki şahsi katkıları için” madalya ile takdirlerini belirtmişler.
Geçen yıl Eylül ayında UNESCO Direktörü Irina Bokova bizzat vermiş ödülü Kadir
Topbaş’a.
Temmuz
sonunda Kadir Topbaş’ın yeni projesinin, Kabataş’taki transfer merkezinin
temeli atılacak. Gözlerinin önündekini görmeyen Dünya Miras Komitesi üyelerinin
Haliç Metro Köprüsü’nün de mimarı Hakan Kıran’ın tasarladığı ‘kanat çırpan dev martı’
biçimli transfer merkezinin Boğaziçi’nin görünümünü nasıl etkileyeceğini
öngörüp toplantıda bu konuda bir tedbir kararı alacaklarını ummuyoruz.
UNESCO Dünya mirasını korumadığına göre iş yine vatandaşa
düşüyor. Mimarlar ve arkeologlar 16 Temmuz’da TMMOB Mimarlar Odası İstanbul
Büyükkent Şubesi’nin Karaköy’deki binasında yapılacak karşı foruma çağırıyor
İstanbulluları.
13.07.2016
Yorumlar