Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Doğan Hızlan’ın



“Türkiye'nin tek kent edebiyat ödülü” Mersin Kenti Edebiyat Ödülü. Ülkemizde ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere yapıtlarıyla Türk Edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmalarını sağlamak için veriliyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği (MTSO) Mersin Kenti Edebiyat Ödülü 10. kez verildi. Daha önce Nezihe Meriç, Tahsin Yücel, Osman Şahin, Latife Tekin, Leyla Erbil, Ahmet Oktay, Demir Özlü, Metin Cengiz ve Cevat Çapan'a verilmişti.
Sina Akyol, Celal Soycan, Ogün Kaymak, Metin Cengiz ve Cemal Sakallı’dan oluşan jüri bu yıl ödülü Doğan Hızlan’a verdi. Törende konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut “bence Sayın Hızlan'a ödül verilme gerekçesi kendisinin bizi bilgiyle, evrensel değerlerle buluşturması ve dünya insanı olma kültürünü oluşturmasıdır” dedi.
Ödül gerekçesinde çok güzel açıklandığı gibi gerçekten de Doğan Hızlan 60 yılı aşan edebiyat yaşamını başta edebiyat olmak üzere sanatın, kültürün geniş kitlelere ulaştırılıp yaygınlaştırılmasına adamıştır. Mensubu olduğu 50 Kuşağı’nın eleştirmen tek üyesidir. Edebi ürünler vermemiş ama yazdığı yazılar, çıkarttığı dergiler, yönettiği sanat sayfaları, editörlüğünü yaptığı yayınevleri, hazırladığı radyo ve televizyon programları ile her zaman anahtar rol oynamıştır. Gerçek anlamda bir “edebiyat adamı”dır. Kültür adamıdır. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Doğan Hızlan’ın bu emeğini ödüllendirmiş oluyor ama törendeki konuşmalarda belirtildiği gibi aynı zamanda Doğan Hızlan da ödüle değer katıyor. Mersin’e onur veriyor, ödüle ve Mersin’e dikkati çekiyor.
Törende jüri üyeleri Metin Cengiz, Sina Akyol söz alıp Doğan Hızlan’ın kültür, sanat ve edebiyatımız içindeki önemine değindiler. Celâl Soycan da ödülün veriliş nedenini açıklayarak “Mersin ve edebiyat özdeş kavramlardır" dedi. “Biz Mersin’de konuşur, birbirimizi dinleriz bu nedenle birçok amansız boğuşmanın izi bile olmaz. Her yerde herkes birbiriyle konuşuyor denilebilir. Evet herkes konuşuyor ama kimse kimseyi dinlemiyor” diyerek Türkiye’de yaşanan sorunların temelinde insanların karşısındakini dinlememesinin yattığını dile getirdi.
Mersin çok kültürlü, çok renkli bir kent. Dillerin, dinlerin, kültürlerin buluştuğu önemli bir Akdeniz şehri. Ortadoğu’daki gelişmelerden her zaman etkilenmiş. Göçler almış. Bu göçlerin de kentin kültürel yapısındaki çok renklilikte olumlu ya da olumsuz etkisi olmuş.  
Kültüre ve sanata her zaman büyük önem verilmiş. Çok önemli sanat ve edebiyat insanları yetiştirmiş. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün yanısıra Uluslararası Müzik Festivali, kitap fuarı gibi sürekli etkinlikler yapılıyor. Mersin Devlet Opera ve Balesi, 1992’den beri bale, opera, operet, konser etkinlikleri gerçekleştiriyor. Mersin Devlet Klasik Türk Müziği Korosu 1993’de kurulmuş. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Tiyatrosu, Halk Dansları Topluluğu, bandosu gösterilerini sürdürüyor. Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği bölümlerinden oluşan konservatuarı eğitim veriyor.
Ama Mersinliler bu sanat faliyetlerini yeterli bulmuyor, hızlarının azaldığını düşünüyorlar. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü yemeğinde yaptığımız sohbette Mersinliler Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan başta olmak üzere Mersin milletvekillerinin ve tabii Mersin Valisi’nin ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilçe belediye başkanlarının alınan göçlerle şehrin değişen kültürel yapısını güçlendirecek, Mersin’in çok dilli, çok dinli, çok kültürlü yapısını koruyacak, çok renkliliği sürdürecek yatırımlara, projelere ihtiyaç olduğunun yazılması gerektiğini söylüyorlar.   21.12.16

Yorumlar