Son bir haftadır yaşanan dayanışma Beyoğlu Sineması’nın
kurtulabileceğini gösteriyor. Seyirci müthiş bir duyarlılıkla sinemasına sahip
çıkıyor. Emek Sineması’na sahip çıkıştakine benzer bir ruh hali var. Üstelik
seyirciden istenen bağış yapması değil sinemaya geleceğini taahhüt edip ön
ödeme yapması. 1 Haziran 2018’e dek geçerli olacak dört farklı sadakat kartı
seçeneği var. Sinema gişesinden ya da internet üzerinden
(beyoglusinemasikarti.com) kartları almak mümkün.
Beyoğlu Sineması’nın ilk kez kapanma tehlikesiyle
karşılaşması değil bu. 2008’de de benzer bir durumun yaşandığını, “Beyoğlu
Sineması’nın artık sabit giderlerini ödeyemez hale geldiği”nin söylendiğini
anımsıyoruz. 2013’de de bu konu konuşulmuş.
Beyoğlu Sineması, sanat filmlerini, Dünya sinemasından iyi
örnekleri gösteren, bağımsız filmlere programında yer veren nitelikli bir
sinema.
Emek, Alkazar, Sinepop, Yeni Melek, Rüya, Lüks, Lale, Saray,
Taksim, Elhamra, Venüs, Yeşilçam...
Beyoğlu’nda kapanan sinemalar saymakla bitmiyor. Eskilerden Atlas, Fitaş,
Majestik, Pera yeni salonlar Demirören, Grand Pera halen açık. Majestik ve
Atlas sinemalarının da kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu
söyleniyor.
Beyoğlu Sineması’nı ve diğer cadde sinemalarını kapanmaya
iten iki önemli neden var. Birincisi bilindiği gibi İstiklâl Caddesi’nin
durumu. Yıllardır Beyoğlu’nu değiştirip yeni bir rant alanı haline sokmak için bir
proje sürdürülüyor. Proje Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan tarafından
yürütülüyor ve savunuluyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın
ses çıkarmasa da desteklediği anlaşılıyor.
İstiklâl Caddesi’nin yıllarca kırık taşlarla yürünmez halde
bırakılmasının, şimdi son derece ağır çalışarak taşları yeniliyormuş gibi yaparak
esnafın aylarca iş yapamamasına sebep olmanın nedeni de bu. Sokaktaki masaların
müşteri varken kaldırılmasının bilinçli bir uygulama olduğunu da Çınar Oskay’ın
Misbah Demircan’la yaptığı “Dönüşüm hatıralarımızla örtüşmüyor diye karşı
duramayız” başlıklı röportajdan anlıyoruz (Hürriyet, 05.07.17). Demircan, Beyoğlu
ofislerin tercih ettiği, “Bak filanca burada oturuyor” dediğimiz bir yer
olacak, diyor. Eğlence hayatının ağırlığının % 50’den % 10’a düştüğünü memnuniyetle
söylüyor. “Tarlabaşı Projesi, Emek Sineması, Narmanlı Han, Galata ve Haliç
Port, Okmeydanı Projesi gibi girişimler gücümüzü arttırır” diyor.
Bu “dönüştürme” projesinin sonucunda da eğlence yerleri,
kitapevleri ve Demircan’ın öngörüsünün tersine uluslararası markaların
mağazaları kapanmış. İstiklâl Caddesi yarı terk edilmiş halde. Taksim
Meydanı’nda Arap turist yoğunluğu görülüyor ama onların bile İstiklâl
Caddesi’ne girdiği kuşkulu. Bu ortamda sinema yaşayabilir mi? Cevabım olumsuz.
Demircan’ın ve onun çağrısına uyup İstiklâl Caddesi’ne
yatırım yapanların kendilerine vermesi gereken cevap ise böyle bir caddedeki AVM’ye gelen olur mu? Demirören’deki dükkanların
çoğu boş. Yeni açılan Grand Pera tenha. Böyle bir yerde ne ünlü biri oturur, ne
de yerinden edilen esnafın yerine büyük marka gelir.
Sinema seyircisi İstiklâl Caddesi’ni ve diğer cadde
sinemalarını değil AVM’leri tercih
ediyor. Bu da ikinci kapanma nedeni. Rekabet Kurumu’nun geçen yıl hazırladığı sinema
sektörü raporuna göre sinemaların % 71’i AVM’lerde.
Beyoğlu Sineması’na dönersek sinematek olarak tanımlanıp
desteklenmesi gereken bir sinema. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın nitelikli,
ödüllü filmleri gösteren sinemaları desteklemesi gerektiğini daha önce yazdık.
Bu bir çıkış yolu. Diğeri de bir vakıf, örneğin mülk sahibi Borusan’ın Borusan
Kocabıyık Vakfı ya da en büyük alacaklı olduğu söylenen Başka Sinema’nın
Kariyo&Ababay Vakfı Beyoğlu Sineması’nı destekleyemez mi?12.07.2017
Yorumlar