“Her ilde kitap fuarı yapma modasının bir süre sonra
biteceği anlaşılıyor” diye yazmışım 3 yıl önce (21.05.2014). Benim öngörümü
yalanlarcasına kitap fuarları modası bitmedi illerden ilçelere doğru yayıldı.
Her hafta bir kaç il ve ilçede kitap fuarları düzenleniyor. Bu hafta İstanbul
Pendik, Ordu, Van, Batman, Tokat kitap fuarlarının duyurularını görüyorum. Ama
yaşananlar kitap fuarlarının sonunun yakın olduğunu gösteriyor.
Geçen hafta Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği
Kayseri Kitap Fuarı’nda Türkiye’de bir ilk yaşandı. İhsan Eliaçık’a Kayseri
Kitap Fuarı’na girerken bir grup tarafından saldırıldı. Saldırganlar yuhlamak
ve slogan atmakla da yetinmedi, Eliaçık darp edildi. Olay sırasında polisin
müdahale etmediği sadece saldırganlarla Eliaçık arasında set oluşturduğu
belirtiliyor. Gözaltına alınan olmadı. Daha sonra saldırganların Kayseri belediyeleri
çalışanları olduğu fotoğraf ve videolardan tespit edildiği belirtildi. Şimdi,
Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin ve Kayseri Emniyeti’nin bu kişilere karşı
nasıl bir tavır geliştireceği merak ediliyor.
Genel kanı saldırganların belediyeden yönlendirildiği ve
cezasız kalacakları yönünde. İhsan Eliaçık’ın Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Çelik’in kendisini kitap fuarına sokmamakla, polis zoruyla çıkarmakla
tehdit ettiğini açıklamasından sonra çıkmıştı olaylar. Başkan Mustafa Çelik’in
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun söyleşi ve imza gününü de yasakladığı ortaya
çıkmıştı. Başka engellemeler ve yasaklar olduğunu da öngörebiliriz.
Kitap fuarları her türlü görüşün özgürce ifade edilebildiği
barış ortamlarıdır. Yayıncılar ve yazarlar bu kültürü büyük bir sağduyu içinde
onlarca yılda oluşturdular. Diğer kültür ve sanat etkinliklerinde olduğu gibi kitap
fuarı adı altında düzenlenen panayırlarda da bu anlayışı değiştirmeye, kitap
fuarlarını tek tip görüşün ifade edildiği, diğer görüşlerin sansürlendiği,
sansür yetmediğinde kaba kuvvetle engellendiği alanlar haline getirmek istendiği
anlaşılıyor.
Son örnek Trakya Kitap Fuarı adı altında Çorlu’da düzenlenen
panayırdır. İhsan Eliaçık Trakya Kitap Fuarı’na Onur Yazarı olarak davet
edilmiş. Eliaçık’ın onur konuğu olmasından sonra Kalkınma Ajansı ve
üniversitelerin fuardan desteğini çektiği haberi gelmiş. Yani İhsan Eliaçık’ın
fuara katılmasını istemiyorlar, katılırsa fuarı yaptırmayız diyorlar.
Trakya Kitap Fuarı ve Kayseri Kitap Fuarı’nda yaşananların
çok sevilen deyimle “münferit” olaylar olmadığı anlaşılıyor. Valilik ve
belediyelerin düzenlediği kitap fuarı adlı panayırların çoğunda katılımcı
yayınevleri ile pazarlıklar yapıldığı, bazı yazarların imza ve söyleşiye
getirilmemesinin şart koşulduğu, bu şartlara uymayacaklarını, kendi yazarlarını
sansürlemeyeceklerini belirten yayınevlerinin fuarlara alınmadıklarını
öğreniyoruz. Bazı belediyelerin işi daha da ileri götürerek sadece kendi siyasi
görüşlerindeki yayınevlerini kitap fuarlarına kabul ettikleri de katılımcı
listelerine bakıldığında görülüyor.
Siyasi alandaki yarılmanın yaşamın her alanına olduğu gibi
kitap fuarlarına da yansıtılmak istendiği, yazarların, yayınevlerinin siyasi
görüşlerine göre ayrıma uğradığı görülüyor. Oysa kitap fuarlarının büyük ilgi
görmesinin nedeni ayrım yapmadan katılmak isteyen tüm yayınevlerine yer
vermesidir. Her siyasi görüşten okur fuarlara gelir. Kitap fuarları birer
demokrasi şenliği olarak yaşanır. Bu özgürlük ortamı hissedilmediğinde de kitap
fuarları anlamsızlaşır, okur gelmez olur.
Gelişmeler kitap fuarlarına siyasi müdahalelerin artacağını,
yakın gelecekte sadece tek bir siyasi görüşteki yazar ve yayınevlerinin
katıldığı kitap fuarlarının yaygınlaşacağını gösteriyor. Bu da kitap
fuarlarının sonu demektir.01.11.2017
Yorumlar