Enver Ercan’ı çok özleyeceğiz



1980’lerin başları, Beyazıt’ta Çınaraltı’nda Şair Hüseyin Avni Dede’nin tezgâhının başında çay içiyoruz. Dede kendi kitaplarının yanısıra eski para ve küçük antika eşya satar. Aynı zamanda buluşma yerimiz, haber kaynağımızdır tezgâhı. Okula giderken durur, soluklanır, sohbet ederiz. Dede’nin iyi bir huyu da herkesi birbiri ile tanıştırmasıdır. Birçok arkadaşımla olduğu gibi Enver Ercan’la da Dede’nin sayesinde tanıştık.
Enver, bizler gibi genç bir şair adayı. İlk kitabı “Eksik Yaşam”ı 1977’de kendi olanaklarıyla yayımlamış ama sonuçtan memnun kalmamış. O kitabı tamamen unutup yeni bir başlangıç yapmak istiyor. Dertlerimiz ortak. Sık sık Çınaraltı’nda buluşup sohbet ediyoruz. Enver, Tophaneli, orada bir beyaz eşya firmasında çalışıyor. Evli. Evini de geçindirmesi gerek. Cağaloğlu’nda, yayınevlerinde çalışmak istiyor. Çok geçmeden de o zamanlar yeni çıkmaya başlayan Yeni Düşün Dergisi’nde iş buluyor. 80 Kuşağı Şiiri’nin çok tartışıldığı bir dönem. Birlikte kavga veriyoruz. Bize dergide destek oluyor.
Daha sonra Hürriyet, Güneş ve Sabah gazetelerinde sanat servislerinde çalışıyor. Faruk Şüyün’le birlikte Kadıköy Gençlik Kitapevi’nde dönemin en önemli şair ve yazarlarıyla söyleşiler yapıyorlar.
1990’da Kemal Özer’den Varlık Dergisi’nin yönetimini devralıyor. Enver, Varlık Dergisi’nde çok önemli işler yaptı. Yaşar Nabi’nin mirasını geliştirerek yaşatmakla kalmadı birçok yazarın edebiyata katılmasını kolaylaştırdı. Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri ile sayısız şair ve yazarın ilk kitaplarının yayımlanmasını sağladı. Dergide Müge İplikçi, Tuna Kiremitçi, Sema Kaygusuz, Şebnem İşigüzel, Nilay Özer gibi yazarların ilk çalışmalarını bastı. Önaçıcı ve paylaşımcı bir dergici oldu. Varlık’a 27 yıl emek vermiş. Yaşar Nabi’den sonra en uzun süre görev yapan yayın yönetmeni. İnkilap Kitapevi’nde yayın yönetmenliği yaparken de aynı tavrı sürdürdü.
2005’te varolan işlerine Komşu Yayınları’nı, Yasak Meyve ve Eşik Cini dergilerini ekledi. Aynı yıl Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) başkanlığına seçildi. Her biri birbirinden zor, çoğu karşılıksız kalan ve bol bol düşman kazanmanızı sağlayan görevlerde özveri ile çalıştı. Hiç yakındığını anımsamıyorum. Yakınmaya zamanı yoktu, çünkü hep yeni projeler vardı. Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi’ni kurdu. Türk edebiyatının uluslararası açılımını sağlamak amacıyla birçok projede birlikte çalıştık. TÜYAP’ın İzmir Kitap Fuarı Onur konukları kitaplarını hazırladı.
Hep ek işler yapmak gerekiyordu, çünkü yetiştirmesi gereken bir kızı vardı ve yeni projelere girmeyi de severdi. Yaşama hep optimist baktı. Kızı Özge’ye iyi bir baba oldu, Özge de iyi evlat. Aralarındaki sevgi bağı örnek gösterilecek niteliktedir.
Bu kadar yoğun bir yaşam içinde şiire zaman ayırmak kolay değildir. Enver, her şeyi şiir için yaptığından kıymetli eserler de verdi. Az ve öz yazdı, daha da az yayımladı. 80 Kuşağı şairleri arasında kendine has sesi ve şiirleri ile ayrıcalıklı bir yeri vardır.
Yaşama bağlılığını kansere karşı yıllardır verdiği mücadelede de gördük. Tedavisini aksatmadı ama hiçbir işini de boşlamadı, genç dostları da ona hep destek oldular. Birlikte Yasak Meyve’yi on beşinci yılına getirdiler. Varlık’ta da Mehmet Erte hep onunlaydı.
Enver Ercan iyi bir şair, başarılı bir dergici ve yayıncıydı. Bir edebiyat adamında bulunması gereken niteliklere fazlasıyla sahipti. Edebiyat dünyasına 30 yılı aşkın süredir emek verdi. Emeği unutulmayacaktır. Biz arkadaşları ise Enver’i iyi bir dost olarak hep özleyeceğiz. 24.01.2018

Yorumlar