Şiir yıllıkları 90’lı yıllardan başlayarak 2000’lerin ilk on
yılı da dahil şiir gündemini belirledi. Haklarında çok konuşuldu. Tartılışıldı.
Yetmedi kavga edildi. O da yetmeyince yayınlanmasınlar diye imza kampanyaları
bile düzenlendi. Beş – altı yıldır ise şairlerin gündeminde yıllıklar yok. Okurlar
yıllıkların eksikliğini ne kadar hissediyor bilemiyoruz. Zaten yıllık enflasyonu
çoktan bitti. Hatta şimdi yıllık azlığından söz edebiliriz.
Daha önce de yazmıştım, şiir yıllıkları Türk Şiiri'nin
nerede olduğunu, düzeyini, yönelimlerini görmek, şiiri hayatınıza
yakınlaştırmak için iyi birer yardımcı. Her şiirseverin kitaplığında bir şiir
yıllığı bulunması gerektiğini düşünüyorum. Yıllıklar sonuçta hazırlayıcısının
gözünden bir yılın panaromasını çizer, varolanı yansıtır. Yıllıkların iyi şiir
okuru için olduğu kadar araştırmacılar için de iyi birer kaynak olduğuna
inanıyorum.
İdeal olan edebiyat yıllıklarının yayımlanması, geçen yılın
panaromasının, edebiyat veriminin toplu olarak görülmesidir. Edebiyat
yıllıkları 80’li yıllardan beri hazırlanmıyor. Nesin Vakfı ve Varlık
yıllıklarını özlemle anıyoruz ama onların bir noktadan sonra yayımlanmamasının
nedeni de okur azlığıdır. Çok büyük bir emekle, yıl boyu süren bir çalışmayla
hazırlanıyor yıllıklar. Sonuçta da ortaya oylumlu işler ortaya çıkıyor. Hem
hazırlayanlar hem de yayıncılar bunun okur nezdinde karşılığını görmek
isterler.
Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018, günümüzde yayımlanan nadir
yıllıklardan. Yıllığn hazırlayıcısı şair Arif Ay sunuş yazısına “Birine beddua
edecekseniz ‘yıllık hazırlayıcılarından olunuz’ demek yeterlidir” diye
başlamış. “Gerçekten yılılk hazırlamanın ne zor bir iş olduğunu
hazırlamayanların bilmesi mümkün değil. Günler, geceler boyu dergi, kitap
sayfalarına gömülecek, yüzlerce şiir, yazı, söyleşi okuyacak ve bunları bir
değerlendirmeye tâbi tutup seçecek ve yazıya dökeceksiniz.”
Arif Ay ve ona yıllığın hazırlanmasında yardım eden
arkadaşları Beyhan Kanter, Erdem Dönmez ve Halil İlteriş Kutlu yanlış
saymadıysam 55 derginin yıl içinde yayımlanan sayılarını incelemişler.
İncelemekle kalmamış birer paragrafla da olsa değinmişler. 55 bir açıdan büyük
bir sayı, dergilerin yılda ortalama 6 sayı yayımlandığını düşünseniz 300’den fazla
sayı eder. Öte yandan ülkemizde yayımlanan dergi sayısının 200 civarında
olduğunu düşünürseniz sayı eksik kalır.
Arif Ay sunuş yazısında “mümkün olduğunca tüm dergilere ve
kitaplara ulaşmaya çalıştık” diyor ama özellikle en çok okunan dergiler haline
gelen ve sayıları yirmiyi bulan mizah- edebiyat dergilerinin Kafa, Cins, Tuhaf
dışında değerlendirmeye alınmamış olması önemli bir eksik gibi görünüyor. Zira
şairlerimizin yüksek tirajları nedeniyle şiir yayımlatmak için bu dergileri
tercih ettiklerini biliyoruz. Bu dergileri ne kadar edebiyat içi sayacağız ve
değerlendirmeye alacağız, tartışılması gerekli bir konu. Ama Kafa dergisi var
da neden türün en çok satan dergisi Ot yok diye de sormamak mümkün değil.
Bence 55 dergi bile fazladır. Çoğunu okumayı zaman kaybı olarak
değerlendirebiliriz. Zira bunlar esas olarak dergi değil derleme havasında
yayımlanan süreli yayımlar. Dergi olabilmek için bir bakış açısı, düşünce, en
önemlisi gündem gerekir. Bu tür yayınların çoğunun yayımcılarının şiir
çalışmalarını yayımlamak amacıyla çıktığını görüyoruz. Bütün dergilere ulaşmak
gerekli midir? Kuşkuluyum. Belli başlılarını takip etmek, yeni çıkanları
incelemek bana yeterli görünüyor. Arif Ay da hengilerinin gerekli olduğunu
seçecek yetkinliktedir. İncelenen dergilerin listesinden de bu anlaşılıyor.
Yeterli bir seçim. Dediğim gibi belki bir- iki dergi daha eklenebilirdi.
Şiir kitaplarında durum daha da vahim. Her üç kişiden
dördünün şairi olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Teknolojideki gelişmelerle kitap
basımının da kolaylaşması ile birlikte hemen herkes şiir kitabı yayımlatıyor.
2000’den fazla şiir kitabı yayımlandığını tahmin ediyorum. Bunların % 90’ının
amatör heveslerle yayımlandığını, dolaşıma bile giremediklerini tahmin
edebiliriz ama geriye kalan 200 kayda değer şiir kitabına da ulaşmak kolay
değil. Çünkü kitapçılar şiir kitabı satmayı sevmiyor. Belki internet üzerinden
bazılarına ulaşılabilir. Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018’de bunların 178’ine
erişilmiş ve bir listesi yapılmış. 178 kitabın kayda değer hemen hepsi hakkında
da bir paragraftan bir – iki sayfaya varan uzunlukta değerlendirmeler yapılmış.
Ayrıca şiir hakkında yazılan kitapların da çoğunun değerlendirilmesi yapılmış.
Bunların da bir listesi verilse iyi olurdu. Tabii çok az sayıda yayımlandığını
bildiğimiz çeviri şiir kitaplarını da listelemek, değerlendirmek düşünülebilir.
Bunları eksik olarak değil yıllıkta yenilik olarak ne yapılabilir diye düşünüp
öneriyorum.
Bu büyük emeğin sonucunda ortaya nasıl bir görünüm çıkmış
diye soracaksınız. Arif Ay’ın ilk saptaması “Niteliği bastıran, adeta boğan
niteliksiz şiir bolluğu”. Ben bunun arızi olduğu saptamasına katılmıyorum. Bu
hep böyleydi, şiir okurunun önce kitaplara, sonra dergilere ilgisinin
azalmasında bu niteliksiz şiir bolluğu önemli etken. İyi şiir kötülerin
arasında kayboluyor.
Şiir yazanlar şiir okumuyor. Bu bilinen bir gerçek ama şiiri
takip etmedikleri için şairlere sitem etmenin doğru olmadığını belirtmeliyim.
Zira her şairin kendine göre bir gündemi vardır. Tabii burada gerçek şairlerden
söz ediyorum, şiire yeni başlayanlardan değil. O nedenle de çıkan bütün şiir
kitaplarını, dergileri izlemeleri beklenemez. Hele bu kitaplar ve dergilerde
yer alan şiirlerin yüzde doksanının “deli saçması” olduğu kanısındaysanız bu
sitemi hiç etmemek gerekirdi. Dergi yöneten şairlerin ise şiirle ilgili tüm
yayınları, diğer dergileri izlemeleri görüşüne katılıyorum.
Arif Ay’ın siteminin nedeni yıllığın soruşturma bölümü için 2017’de
şiiri değerlendirmesi istenen 30 şairden 23’ünün “şiiri takip etmedikleri”ni
beyan etmesi. 3 kişi sağlık, bir kişi de seyahat gerekçesi ile cevap vermemiş.
Bu bölümde Hüseyin Akın, Veysel Çolak, Baki Ayhan T. ve Abdülkadir Budak’ın
cevapları var. Hemen hepsi kapsayıcı ve doyurucu. Yıllığı tamamlamışlar. Ama 30
şairin hepsinden böyle cevaplar gelseydi hem sıkıcı hem de tekrarlarla dolu
olurdu. Bence bu bölüm ya böyle az ve öz değerlendirme içermeli ya da hiç
yapılmamalı.
Yıllıkların vazgeçilmezi şiirlerdir. 376 sayfalık yıllığın
120 sayfasını 2017’den seçilen şiirler oluşturuyor. Bence çok yeterli. Hatta
fazla bile. Adet olduğu üzere şairlerin doğum tarihleri verilse dergilerde
şiirleri çıkanların yaş ortalamasını da görürdük. Yıl içinde ağırlığın hangi
yaş kuşağında olduğunu da anlardık. Ayrıca çoğunun genç şairlerden olduğunu sandığımız
kapsamlı bir dize seçkisi yapılmış. 2017’nin dergilerinden poetik yazılar, şiir
değerlendirmeleri, söyleşiler de yer alıyor.
Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018 geçen yıl şiirde
yaşananları görmek açısından bütüncül ve faydalı bir çalışma. Benim gibi “şiiri
takip etmedikleri”ni beyan eden şairlere olduğu kadar özellikle şiirsevenlere
önerilir. Tüm emeği geçenleri kutluyorum. Arif Ay’ın yazdığı gibi; “Nice
yıllıklı yıllara!” 10.05.2018
Yorumlar