2017’nin şiir birikimi



Şiir yıllıkları 90’lı yıllardan başlayarak 2000’lerin ilk on yılı da dahil şiir gündemini belirledi. Haklarında çok konuşuldu. Tartılışıldı. Yetmedi kavga edildi. O da yetmeyince yayınlanmasınlar diye imza kampanyaları bile düzenlendi. Beş – altı yıldır ise şairlerin gündeminde yıllıklar yok. Okurlar yıllıkların eksikliğini ne kadar hissediyor bilemiyoruz. Zaten yıllık enflasyonu çoktan bitti. Hatta şimdi yıllık azlığından söz edebiliriz.
Daha önce de yazmıştım, şiir yıllıkları Türk Şiiri'nin nerede olduğunu, düzeyini, yönelimlerini görmek, şiiri hayatınıza yakınlaştırmak için iyi birer yardımcı. Her şiirseverin kitaplığında bir şiir yıllığı bulunması gerektiğini düşünüyorum. Yıllıklar sonuçta hazırlayıcısının gözünden bir yılın panaromasını çizer, varolanı yansıtır. Yıllıkların iyi şiir okuru için olduğu kadar araştırmacılar için de iyi birer kaynak olduğuna inanıyorum.
İdeal olan edebiyat yıllıklarının yayımlanması, geçen yılın panaromasının, edebiyat veriminin toplu olarak görülmesidir. Edebiyat yıllıkları 80’li yıllardan beri hazırlanmıyor. Nesin Vakfı ve Varlık yıllıklarını özlemle anıyoruz ama onların bir noktadan sonra yayımlanmamasının nedeni de okur azlığıdır. Çok büyük bir emekle, yıl boyu süren bir çalışmayla hazırlanıyor yıllıklar. Sonuçta da ortaya oylumlu işler ortaya çıkıyor. Hem hazırlayanlar hem de yayıncılar bunun okur nezdinde karşılığını görmek isterler.
Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018, günümüzde yayımlanan nadir yıllıklardan. Yıllığn hazırlayıcısı şair Arif Ay sunuş yazısına “Birine beddua edecekseniz ‘yıllık hazırlayıcılarından olunuz’ demek yeterlidir” diye başlamış. “Gerçekten yılılk hazırlamanın ne zor bir iş olduğunu hazırlamayanların bilmesi mümkün değil. Günler, geceler boyu dergi, kitap sayfalarına gömülecek, yüzlerce şiir, yazı, söyleşi okuyacak ve bunları bir değerlendirmeye tâbi tutup seçecek ve yazıya dökeceksiniz.”
Arif Ay ve ona yıllığın hazırlanmasında yardım eden arkadaşları Beyhan Kanter, Erdem Dönmez ve Halil İlteriş Kutlu yanlış saymadıysam 55 derginin yıl içinde yayımlanan sayılarını incelemişler. İncelemekle kalmamış birer paragrafla da olsa değinmişler. 55 bir açıdan büyük bir sayı, dergilerin yılda ortalama 6 sayı yayımlandığını düşünseniz 300’den fazla sayı eder. Öte yandan ülkemizde yayımlanan dergi sayısının 200 civarında olduğunu düşünürseniz sayı eksik kalır.
Arif Ay sunuş yazısında “mümkün olduğunca tüm dergilere ve kitaplara ulaşmaya çalıştık” diyor ama özellikle en çok okunan dergiler haline gelen ve sayıları yirmiyi bulan mizah- edebiyat dergilerinin Kafa, Cins, Tuhaf dışında değerlendirmeye alınmamış olması önemli bir eksik gibi görünüyor. Zira şairlerimizin yüksek tirajları nedeniyle şiir yayımlatmak için bu dergileri tercih ettiklerini biliyoruz. Bu dergileri ne kadar edebiyat içi sayacağız ve değerlendirmeye alacağız, tartışılması gerekli bir konu. Ama Kafa dergisi var da neden türün en çok satan dergisi Ot yok diye de sormamak mümkün değil.
Bence 55 dergi bile fazladır. Çoğunu okumayı zaman kaybı olarak değerlendirebiliriz. Zira bunlar esas olarak dergi değil derleme havasında yayımlanan süreli yayımlar. Dergi olabilmek için bir bakış açısı, düşünce, en önemlisi gündem gerekir. Bu tür yayınların çoğunun yayımcılarının şiir çalışmalarını yayımlamak amacıyla çıktığını görüyoruz. Bütün dergilere ulaşmak gerekli midir? Kuşkuluyum. Belli başlılarını takip etmek, yeni çıkanları incelemek bana yeterli görünüyor. Arif Ay da hengilerinin gerekli olduğunu seçecek yetkinliktedir. İncelenen dergilerin listesinden de bu anlaşılıyor. Yeterli bir seçim. Dediğim gibi belki bir- iki dergi daha eklenebilirdi.  
Şiir kitaplarında durum daha da vahim. Her üç kişiden dördünün şairi olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Teknolojideki gelişmelerle kitap basımının da kolaylaşması ile birlikte hemen herkes şiir kitabı yayımlatıyor. 2000’den fazla şiir kitabı yayımlandığını tahmin ediyorum. Bunların % 90’ının amatör heveslerle yayımlandığını, dolaşıma bile giremediklerini tahmin edebiliriz ama geriye kalan 200 kayda değer şiir kitabına da ulaşmak kolay değil. Çünkü kitapçılar şiir kitabı satmayı sevmiyor. Belki internet üzerinden bazılarına ulaşılabilir. Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018’de bunların 178’ine erişilmiş ve bir listesi yapılmış. 178 kitabın kayda değer hemen hepsi hakkında da bir paragraftan bir – iki sayfaya varan uzunlukta değerlendirmeler yapılmış. Ayrıca şiir hakkında yazılan kitapların da çoğunun değerlendirilmesi yapılmış. Bunların da bir listesi verilse iyi olurdu. Tabii çok az sayıda yayımlandığını bildiğimiz çeviri şiir kitaplarını da listelemek, değerlendirmek düşünülebilir. Bunları eksik olarak değil yıllıkta yenilik olarak ne yapılabilir diye düşünüp öneriyorum.
Bu büyük emeğin sonucunda ortaya nasıl bir görünüm çıkmış diye soracaksınız. Arif Ay’ın ilk saptaması “Niteliği bastıran, adeta boğan niteliksiz şiir bolluğu”. Ben bunun arızi olduğu saptamasına katılmıyorum. Bu hep böyleydi, şiir okurunun önce kitaplara, sonra dergilere ilgisinin azalmasında bu niteliksiz şiir bolluğu önemli etken. İyi şiir kötülerin arasında kayboluyor.
Şiir yazanlar şiir okumuyor. Bu bilinen bir gerçek ama şiiri takip etmedikleri için şairlere sitem etmenin doğru olmadığını belirtmeliyim. Zira her şairin kendine göre bir gündemi vardır. Tabii burada gerçek şairlerden söz ediyorum, şiire yeni başlayanlardan değil. O nedenle de çıkan bütün şiir kitaplarını, dergileri izlemeleri beklenemez. Hele bu kitaplar ve dergilerde yer alan şiirlerin yüzde doksanının “deli saçması” olduğu kanısındaysanız bu sitemi hiç etmemek gerekirdi. Dergi yöneten şairlerin ise şiirle ilgili tüm yayınları, diğer dergileri izlemeleri görüşüne katılıyorum.
Arif Ay’ın siteminin nedeni yıllığın soruşturma bölümü için 2017’de şiiri değerlendirmesi istenen 30 şairden 23’ünün “şiiri takip etmedikleri”ni beyan etmesi. 3 kişi sağlık, bir kişi de seyahat gerekçesi ile cevap vermemiş. Bu bölümde Hüseyin Akın, Veysel Çolak, Baki Ayhan T. ve Abdülkadir Budak’ın cevapları var. Hemen hepsi kapsayıcı ve doyurucu. Yıllığı tamamlamışlar. Ama 30 şairin hepsinden böyle cevaplar gelseydi hem sıkıcı hem de tekrarlarla dolu olurdu. Bence bu bölüm ya böyle az ve öz değerlendirme içermeli ya da hiç yapılmamalı.
Yıllıkların vazgeçilmezi şiirlerdir. 376 sayfalık yıllığın 120 sayfasını 2017’den seçilen şiirler oluşturuyor. Bence çok yeterli. Hatta fazla bile. Adet olduğu üzere şairlerin doğum tarihleri verilse dergilerde şiirleri çıkanların yaş ortalamasını da görürdük. Yıl içinde ağırlığın hangi yaş kuşağında olduğunu da anlardık. Ayrıca çoğunun genç şairlerden olduğunu sandığımız kapsamlı bir dize seçkisi yapılmış. 2017’nin dergilerinden poetik yazılar, şiir değerlendirmeleri, söyleşiler de yer alıyor.
Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı 2018 geçen yıl şiirde yaşananları görmek açısından bütüncül ve faydalı bir çalışma. Benim gibi “şiiri takip etmedikleri”ni beyan eden şairlere olduğu kadar özellikle şiirsevenlere önerilir. Tüm emeği geçenleri kutluyorum. Arif Ay’ın yazdığı gibi; “Nice yıllıklı yıllara!” 10.05.2018

Yorumlar