Sanatta KDV düşerse ne olur?



“Kültür ve sanat eserlerinden alınan yüzde 8 oranındaki Katma Değer Vergisi'nin (KDV) düşürülmesi için çalışmalara başlandı. Buna göre; başta edebiyat, sinema, tiyatro, opera ve bale olmak üzere kültür ve sanat eserleri ile etkinliklerinden alınan KDV yüzde 1'e indirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan çalışmanın Meclis'te görüşülerek yürürlüğe girmesiyle birlikte uzun yıllardır kültür ve sanat eserlerinden alınan yüksek KDV de tarihe karışacak.”
Bu kısa ve öz haber geçen haftanın müjdeli haberiydi. Aslında Kültür ve Turizm Bakanları’nın yeni göreve geldiklerinde çözmeyi ilk vaad ettikleri sorun. Sanırım son 10 Kültür ve Turizm Bakanı da göreve geldiğinde aynı vaatte bulundu. 3. Kültür Şurası’nda da KDV’nin düşürülmesi gerektiği karara bağlandı. 6. Türkiye Yayın Kongresi’nin de benzeri kararları var.
Ama sanatta KDV’yi düşürme vaadini hiçbir Kültür ve Turizm Bakanı gerçekleştiremedi. Çünkü işin parasal boyutu var ve o aşamada Maliye Bakanlığı devreye giriyor. Onların da görüşü olumsuz oluyor. Bakalım, Yeni bakan Mehmet Nuri Ersoy’a bu iş nasip olacak mı?   
Sanatın bazı alanlarında % 8, bazılarındaki % 18 KDV düşürülürse sanat eserlerinin fiyatları da düşer, böylece de halk kültür ve sanat eserlerini daha ucuza edinir, izler diye düşünülüyor. Çünkü KDV’nin düştüğü oranın sanat eserinin fiyatına aynı şekilde yansıması gerekir. Mantık bunu söylüyor ama gerçek çok farklı.
Kitapta KDV % 8’dir ama bir kitabı üretmek için kullanılan girdilerin tamamında KDV % 18. Yayıncı % 18 KDV ödeyerek kitap üretir ama % 8 KDV ile satar. Arada % 10 KDV farkı oluşur. Bu fark Maliye Bakanlığı’nda birikir ve yayıncıya geri ödenmez. Bu geri ödeme yapılmadığı için de KDV’deki indirim kitap fiyatlarında bir düşüş sağlamaz.
Haberlerde yazıldığı gibi KDV % 1’e düşerse aradaki fark % 17’ye çıkar. Yayıncının KDV alacağı daha da büyür ama kitap fiyatları düşmez.
Zamanında bir kültür bakanımız kitapta KDV’yi % 1’e düşürmüş, yayıncılardan gelen tepkiler üzerine kısa sürede % 8 KDV’ye dönülmüştü. Yani yapılmamış bir şey değil. Yapılmayan KDV farkının geri ödenmesi.
Hatırlayacaksınız geçen Mart ayında dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal 1985’de yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Kanunu’nda devrim niteliğinde değişiklikler yapılacağını açıklamıştı. Sadece sanatta değil tüm sektörlerin biriken KDV alacakları mükelleflere geri ödenecekti. Ne oldu? Günlerce yazıldı, çizildi. Sonuçta tasarı mecliste görüşülürken bu geri ödeme maddeleri geri çekildi.
Üstelik diğer sanat sektörlerinde kitapta % 8 olan KDV oranından daha da yüksek ve ek vergiler var. Müzikte bu oran ÖTV ile birilikte % 21’e ulaşıyor. Sahne sanatlarında, film gösterimlerinde sadece KDV değil eğlence ve stopaj vergileri de mali yük yaratıyor. Müzik, sinema, gösteri sanatlarının temsilcilerinin beyanları KDV’yi düşürmenin yetmeyeceğini, eğlence vergisi ve stopajda da düzenlemeler yapılması gerektiğini gösteriyor. Sanatçı ve yazarlara ödenen telif ücretlerindeki yüksek KDV ve stopaj da maliyetleri artırıyor.
Kültür ve sanat eserlerine daha kolay ulaşmayı sağlamak kuşkusuz devletin görevidir. Bunun bir yolu da vergilerde indirime gitmek, sanat üretimine ayrıcalık sağlamaktır. Ama sadece kültür ve sanat ürününün KDV’sini düşürmekle bu iş başarılamaz. Kültür, sanat ürünlerinin üretimindeki KDV’leri de düşürmek gerekir ki bunlar fiyata yansısın. 08.08.2018

Yorumlar