2018’in en çok satan kitabı hangisi, kaç adet sattı?

Sağlıklı bir veri sistemimiz yok. Hangi kitap ne zaman kaç adet satmış bilemiyoruz. İngiltere, Fransa ya da Almanya’daki gibi tam ve kesin rakamlarla hangi kitabın kaç adet sattığını söyleyen bir sistemimiz yok.  Oysa sağlıklı pazar analizi, gerçek verilere dayanan satış verileri o pazarın oyuncularının da doğru karar almalarını, doğru zamanda doğru ürünleri çıkarmalarını, tabii ki verimliliği sağlayacaktır. Yayıncılık sektöründe bu verileri toplama ve ilan etme konusunda bir isteksizlik var.  

Büyük yayınevlerimiz her yıl sonunda ilanlar verip, geçen yılın bilançosunu çıkartıyor, kaç kitap yayımladıklarını, kaç adet kitap üretip sattıklarını açıklıyorlar ama onlarda bile kesin rakamlardan söz etmeye çekiniyorlar. Oysa tüm iş ve işlemlerinin kayıtiçi ve yasalara uygun olarak yapıldığını biliyoruz. Öyleyse bu saklı, gizli tutmanın nedeni nedir? “Nazar değer!” korkusundan başka bir açıklama bulamıyorum. Çünkü bir tek tuşa basarak yıllık satış adetlerini söyleyebilecek donanıma sahipler.

Sağlıklı veri olmayınca yayıncılar okur eğilimlerini bilemiyorlar, genellikle hisleri ve gözlemleri ile çalışıyorlar. “Yılın en çok satan kitabı hangisidir, kaç adet satmıştır?” sorusunun cevabı yok. DR gibi Türkiye’nin en büyük kitabevi zinciri bile böyle bir açıklama yapmıyor nedense. Oysa sadece çok satmak amacıyla bile böyle listeler yapıp, yılın çok satan kitaplarından vitrinler yapmalarını, internet sitelerinde duyurmalarını beklerdim.

“2018’de hangi kitaplar çok sattı?” sorusunun cevabını ancak Hürriyet Kitap gibi olabildiğince çok kitapçıdan topladığı verilerle duyuran listelerden anlamaya çalışıyoruz. Hakkını vereyim, Türkiye’nin en büyük internet kitapçısı kitapyurdu.com’un kendi satış adetlerini belirterek açıkladığı bir çoksatanlar listesi var. Ama orada da Alfa Yayın Grubu gibi kültür ve edebiyat yayıncılığının en büyük gruplarından birinin kitapları satılmadığından yine eksik veri ile karşı karşıyayız. Hepsiburada.com da bir çok satanlar listesi açıklamış ama onda da rakam yok. Neyse ki açıklanan listeler birbiri ile uyumlu, hatta neredeyse birebir aynı. Farklı yerlerden kitap alan okuyucunun benzer eğilimler gösterdiğini, aynı kitapları satın aldığını anlıyoruz.   

Bu yıl Atatürk biyografilerinin, kitaplarının yılı oldu. Çocuklar ve gençler için versiyonları da olan Nutuk sanırım uzak ara ile yılın en çok satan kitabı. Önceki yıllarda da yine birinciydi. Ama birçok yayınevi Nutuk yayımladığı için listelerin en üst sıralarında Nutuk’u göremiyoruz. Kitapçılarda 245 çeşit Nutuk var.

Yılın en çok satan edebiyatdışı kitabı Yılmaz Özdil’in Mustafa Kemal’iydi (Kırmızı Kedi yay.), İlber Ortaylı’nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de (Kronik yay.) çok sattı. Önemli ve okurdan ilgi gören bir Atatürk kitabı da İpek Çalışlar’ın Atatürk biyografisiydi (Yapı Kredi yay.).

Atatürk’ün tavsiye ettiği kitap olarak tanınan ve Finlandiya’nın geri kalmışlıktan kurtulmasının öyküsünü anlatan Grigory Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesinde’si yeniden keşfedildive bir çok sata oldu. Kitabı 76 yayınevi yeniden basmış.

Son yılların çok satan listelerine bakarsak “Klasikler hep satar, çok satar!” yayıncıların sloganı olabilir. Bu yılın da en çok satan edebiyat kitaplarının yazarı Stefan Zweig’dı, Olağanüstü Bir Gece (İş Bankası Kültür yay.) hep listelerin üst sıralarında yer aldı. Zweig’ın diğer kitapları da çok satanlar listelerindeydi. George Orwell, Vascencolos, Saramago, Huxley, Bradbury, Camus, Harper Lee çok satan listelerinde sürekli gördüğümüz Dünya Edebiyatından klasikleşmiş isimler. Okurun 1984, Fahrenheit 451, Cesur Yeni Dünya gibi distopyalara gösterdiği ilgiyi ise sosyologlarımız analiz etmeli. Distopyalara ilginin Türkiye’nin ruh halini açıkladığını düşünüyorum.

Türk edebiyatından en çok okunan klasik ise Sabahattin Ali. Kürk Mantolu Madonna’nın yanı sıra İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf gibi kitaplarını da listelerde gördük. Sabahattin Ali’nin fikri haklarının koruma süresi 31 Aralık itibarıyla doluyor. İsteyen istediği gibi Sabahattin Ali’nin eserlerini yayımlayacak ve ailesine bir kuruş telif ödemeyecek. Nasıl bir Sabahattin Ali patlaması yaşayacağız merak ediyorum. Sanırım Stefan Zweig örneğinde olduğu gibi iyi bir tanıtım ve pazarlama stratejisi uygulayan kazanacak.

Günümüz yazarlarının edebi eserlerini ise listelerde pek göremedik. Geçtiğimiz yıllardaki veriler okurun romandan uzaklaştığını gösteriyordu ama başta söylediğim gibi yayımcılarımızın elinde somut rakamlar olmadığı için ısrarla yeni romanlar yayımlamaya devam ettiler. Tabii, bu durum okur açısında olumlu oldu, birçok iyi yazarın romanlarını okuma olanağına kavuştular. Ama gelecek yıllarda daha az Türk edebiyatı eserinin yayımlandığını görürsek şaşmayalım.

Dövizde yaşanan artış nedeniyle kağıt fiyatlarının artması ve bunu kitap fiyatlarına ortalama % 30 artış olarak yansımasının çeşitli sonuçları olacak. Beklendiği gibi 2018’de yayın sayısı ve adedinde düşme olmadı ama, yayınevlerinin gelecek yılın yayın planlarında daraltmalara gittikleri biliniyor. Bu daralma da iyi niyetlilerin düşündüğü gibi “çöp” diye tabir edilen kitapların azalmasına değil iyi ve nitelikli kitapların basımının azalmasına neden olacak. Daha az edebiyat eseri, çok daha az çeviri okuyacağız. Çok satması umulan kitapların bir kısmı kesinlikle çöpe gidecek, o tür kitapların sayısı ise artacak.

2018’de listelerin en üst sırasında Nilgün Bodur’un kitabı Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim (Destek yay.) vardı. Onun yerini yılın son aylarında Rukiye Türeyen’in “dört hikaye, bir oyun, bir skeç, bir senaryo, bir de mektup”dan oluşan Kanadı Kırık Melek’in Kanadına Takılanlar (Egemen yay.) aldı. Tuğçe Işınsu’nun dua derlemelerinden oluşan kitapları da listelerde dikkati çekiyor; El Vedud’dan (Feniks yay.) sonra şimdi de bu Aralık sonunda yayımlanan El Cami (Feniks yay.) listelere girdi.

Kitapyurdu’nun yılın en çok satan edebiyat kitapları listesinin ilk yirmisi sadece klasiklerden oluşuyor (29.12.18). İlk ellide Dan Brown’ın Başlangıç’ı (Altın Kit.) dışında “bestseller” kategorisinde olsa bile hiçbir günümüz Dünya yazarı yok. Türk yazarlarından 23. Sırada Rukiye Türeyen’in Kanadı Kırık Melek’in Kanadına Takılanlar (Egemen yay.), 27. sırada “Leyla ile Mecnun” dizisinin yazarı Burak Aksak’ın aynı diziye ek olarak yazdığı Leyla ile Mecnun (Küsurat yay.), 35. Sırada “şiir kitabı satmaz!” diyen kitapçılara nazire olarak Turgut Uyar’dan seçme şiirlerden oluşan Göğe Bakma Durağı’nı (Yapı Kredi yay.), 37. Sırada Sermin Yaşar’ın öykülerinden oluşan Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu’nu (Doğan Kitap) görüyoruz. İlk ellide bir de Zülfü Livaneli’nin Serenad’ı var (Doğan Kit.). kitapyurdu Alfa Yayınları’nın kitaplarını satmadığı için 2018’de yeni kitapları çıkan Ahmet Ümit, İskender Pala, Ayşe Kulin, İclal Aydın ve Buket Uzuner’i listede göremiyoruz.

Hürriyet Kitap’ın ağırlıklı olarak internet kitapçılarından ve DR, Kitapsan gibi bazı büyük kitapevi zincirlerinden derlediği haftalık listelere baktığımızda ise kitapyurdu’nun listesinde yer alan görünümün benzeri ortaya çıkıyor, zaten doğru ölçüm yapılıyorsa böyle de olmalı. Ayşe Kulin’in Son’u (Everest yay.), İclal Aydın’ın Üç Kız Kardeş’i (Artemis), İskender Pala’nın Abumraum’u (Kapı yay.) ve bence bu yılın en çok satan romanı olan Ahmet Ümit’in Kırlangıç Çığlığı (Everest yay.) Hürriyet’in listesinden, on haftadan çok listede kalan kitaplar olarak yılın çok satanları listesine eklenmeli.

Listelerden çıkan sonuçları analiz edersek; öncelikle okurun hızla günümüz yazarlarının romanlarından uzaklaştığını söyleyebiliriz. Bu yıl çok iyi yazarların çok iyi romanları çıktı ama hiçbiri çok satanlar listelerine giremedi.

Edebiyat çok satanları arasında çeviri eserlerin yer almaması ise Dan Brown’ın kitabı dışında Dünya’yı sarsacak bir kitap çıkmaması ile açıklanabilir. Ama yıllardır listelerimizi dolduran klasiklere bakınca Türkiye özelinde bir yorum da yapmak gerekiyor. Okur günümüz yazarlarından uzaklaşıyor ama edebiyattan uzaklaşmıyor. Dünya’da bir benzeri görülmeyecek biçimde klasikleri çok okuyor.

Yıllardır çok satan romanlar yayımlayıp bu yıl listelere giremeyen ya da birkaç haftada liste dışı kalan yazarlarımız veyayıncıları nerede yanlış yaptıklarını düşünmeli. Belki de bir değişim dönemi geldi; popüler kültürün kuralına uygun olarak eskiyen yazarların yerini yenileri alıyor, alacak. Listelerin üst sıralarında yer alan yeni, duyulmadık adlar da zaten bunu işaretliyor. Yeni kuşak okur yeni yazarlara yöneliyor. Yeni popüler yazarlar geliyor. Bu değişim büyük yayınevleri listemizde de değişikliği getirebilir zira bu yeni yazarların yayıncılarının çoğu da yeni yayınevleri.                            
(30.12.2018)

Yorumlar