Afişte
fuarın sloganı ile adı aynı büyüklükte “Yeni Nesil Kitap Fuarı” vurgulamasını
yapıyor “Kitap Fuarı İstanbul”. Tüyap’ın patentli adı olan “İstanbul Kitap
Fuarı” ibaresini tersten okuyarak marka ve patent kanununu aştıklarını ya da
çevresinden dolaştıklarını sanıyorlar herhalde. Bu isimlendirme iki fuar
şirketinin hukuk mücadelesine neden olabilir, bizim konumuz değil. Ama “yeni
nesil” olduğunu söyleyen bir fuar için de pek hoş bir başlangıç değil,
ziyaretçi yanıltmaya yönelmek. Üstelik bu ziyaretçiler “okur” ve nerdeyse 40
yıldır yapılan İstanbul Kitap Fuarı’nı kimin yaptığını, nerede yaptığını
biliyorlar. Tüyap deyince akla İstanbul Kitap Fuarı geliyor.
“Kitap
Fuarı İstanbul” Zorlu AVM’nin içindeki Zorlu PSM’de (Performans Sanatları
Merkezi) düzenlense de Zorlu PSM’nin bir organizasyonu değil, sadece
sponsorlardan biri olarak görünüyorlar. Diğer sponsorlar Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Kosgeb ve NTV. “Kitap Fuarı
İstanbul”u Nap Fuarcılık düzenliyor. Nap Fuarcılık, Antalya Konyaaltı, Isparta
ve yine Konyaaltı’nda yapılan “Mutlu Çocuk” kitap fuarlarını düzenliyormuş. İnternet
sitelerinde başka sektörlerde fuar düzenlediklerine dair bir bilgi yok. Sanırım
sadece kitap fuarları düzenliyorlar. Bunu uzmanlaşma açısından olumlu
bulabiliriz.
Bir
kitap fuarının ziyaretçisi olması öngörülen İstanbulluların mevcut Tüyap ve CNR
kitap fuarlarına gitmeme gerekçeleri ortaktır. Beylikdüzü’nü ve Yeşilköy’ü uzak
bulurlar, “İstanbul’a uzak, o nedenle kitap fuarına gitmedim” derler. Ben bunun
“inandırıcı” bir bahane olmadığını düşünürüm. Bu cümleyi kuranların yakında
bile olsa bir günlerini kitap fuarına ayırmayacaklarına, çünkü kitap
okumadıklarına inanırım. Kitap fuarı oturdukları apartmanda açılsa bile
gitmemek için bir bahaneleri olacaktır, derim. Ama yayıncılarımız ve basın
mensuplarımız bu bahaneyi inandırıcı
bulur ve önemserler. Yayıncılar fuar konusu açıldı mı “Kitap fuarı İstanbul’un
merkezinde olmalı” der, basın mensupları her Tüyap İstanbul Kitap Fuarı
açıldığında mutlaka “fuar çok uzak” diye haber yaparlar. Onlar için fuara giden
700 bin kişinin önemi yoktur ya da aşılamayan bir Avrupa rekoru olsa da 15
milyonluk İstanbul için bu küçük bir rakamdır.
Nap
Fuarcılık, bu değerlendirmeleri önemsemiş olmalı ki, fuarlarının tanıtımında
özellikle “İstanbul’un kalbinde” vurgulamasını yapıyor. Zorlu AVM de oldukça
merkezi bir yer. Zincirlikuyu’da, metro durağına da, metrobüsün ana transfer
merkezlerinden birine de çok yakın. İstanbul’un neresinden gelirseniz gelin
toplu taşıma araçlarıyla ulaşmanız mümkün. Yani “fuar çok uzak, gidemem!”
diyenlere bahane bırakılmamış.
“Kitap
Fuarı İstanbul”ilk değil belleğimizi biraz zorlarsak İstanbul merkezinde
yapılmış kitap fuarlarını anımsarız. Hayır 20 yıl önce Beyoğlu Tepebaşı’nda
yapılan Tüyap fuarlarını söylemiyorum. Neredeyse kırk yıldır Sultanahmet
Meydanı’nda ramazan ayında yapılan Diyanet Vakfı’nın kitap fuarlarını da içerik
farklı olduğu için değerlendirme dışı bırakıyorum. Ama çok taze üç örnek var;
biri Harbiye İstanbul Fuar Merkezi’nde birkaç kez yapılan Boğaziçi Kitap Fuarı,
diğeri en son geçen yıl Beyoğlu Demirören AVM’nin boş katlarında yapılan kitap şenliği
ve Taksim Maksemi’ndeki. Üçü de İstanbul’un kalbindeydi. Hepsi de başarısız
oldu.
Boğaziçi
Kitap Fuarı fuar faaliyetleri için inşa edilmiş bir binada yapılıyordu. Tek kusuru
(!) İstanbul’un kalbinde olmasına rağmen tam merkezinde olmamasıydı. “Fuar çok
uzak, gidemem!” diyenler, “daha yakında olsa” bahanesine sarılmışlardı. Daha
merkez Taksim Meydanı mıdır? Tam orada İBB’nin Taksim Maksemi Galerisi’nde de
kitap şenliği yapıldı. Oraya da gitmediler. Demirören AVM’de en az üç kez
denendi, Demirören AVM’ye de “Orayı protesto ediyoruz” diye gitmediler.
Zorlu
AVM, adı üstünde Alışveriş Merkezi. Fuar alanı değil. Ama biraz farklı, PSM’si
yani “Performans Sanatları Merkezi” var. Burası da küçük bir fuar için
kullanılabilir ve “Fuar çok uzak gidemem!” diyenlerin bahanesi kalmaz diye
düşünmüş herhalde Nap Fuarcılık. Başta Can, Yapı Kredi, İş Bankası, Timaş,
İletişim gibi büyük yayınevlerimiz olmak üzere birçok yayıncı da ikna olmuş.
Oldukça uzun ve etkileyici bir etkinlik listesi var, üstelik söyleşiler PSM’nin
konforlu salonlarında yapılacak. Yani AVM’de yapılmasının dışında bir kitap
fuarı için talep edilenlerin hepsi yerine getirilmiş görünüyor.
Ama
“yeni nesil” olmak için ne yapmışlar anlayamadım. Bir fark göremedim. Belki de bir
AVM’de olması nedeniyle “yeni nesil” deniyor. Zira günümüzde her şey AVM’de yaşanıyor,
kitap fuarı da AVM’de olursa “yeni nesil”olur diye düşünülmüş olabilir.
Pazar
günü saat 16:00 gibi en kalabalık olabileceğini umduğum saatte fuara gittik.
Zorlu AVM oldukça kalabalıktı. Yani “Hava bozuktu, İstanbullular sokağa çıkmamış”
diye bir bahaneye yer yoktu. Aksine kitapçılar bilir, kitap satmak için en
uygun hava vardı; hava ne güneşli ne de yağmurluydu, hava bulanıktı. Ama
İstanbul’un merkezinde kitap fuarı isteyenler yine gelmemişti. Kitap Fuarı’nın
yapıldığı PSM fuayeleri oldukça tenhaydı.
Standlarda
görev yapan yayınevi emekçisi arkadaşlarıma sordum. Her fuarda söyledikleri
cümleyi kurdular önce “Tanıtım az, hatta yok!” dediler. Gayrettepe metro
durağında bile fuarın afişi yokmuş. Kitap eklerinde de ilan yokmuş. Biraz hak
verdim. Düzenli takip ettiğim Hürriyet Kitap Sanat’ta ve Cumhuriyet Kitap’ta
herhangi bir ilan olmadığı gibi, haber bile görmedim.
“Bu
yeni nesil bir fuar, tanıtım için sosyal medyayı kullanmışlardır” dedim
karşılık olarak. “Sosyal medyada da tanıtım yok” dediler. Araştırdım.
Facebook’ta 1151, Twitter’da 22, Instagram’da 792 takipçi gerçekten küçük
rakamlar. Tüyap’ın İstanbul Kitap Fuarı’nın Facebook’ta 67.987, Twitter’da
55.800, Instagram’da 26.400 takipçisi var. Ama sosyal medya uzmanı
arkadaşlarımız takipçi sayısı kadar sosyal medya reklamlarına ayrılan bütçenin
de önemli olduğunu söylüyor. Nap Fuarcılık’ın tanıtım bütçesini bilmiyoruz.
Bir
başka yayınevi emekçisi girişin ücretli olmasına dikkati çekti. Kapıda ya da
Biletix’den bilet almak mümkün; tam 15 TL, öğrenci 7,5 TL. Çok yaygın bir
biçimde davetiye dağıtan ve öğrenci, öğretmen, çocuk, emekli ve engellilere
ücretsiz olan Tüyap’ın İstanbul Kitap Fuarı’nın 8 TL giriş bedelinin yüksek
bulunup çok eleştirildiği, hatta korsan bilet bile basılıp satıldığı herkesin
malûmu.
Kitap
Fuarı İstanbul’un girişinin 15 TL olması, hele öğrenciden para alınması
caydırıcı olacaktır. Öyle de olmuş. Çünkü kitap fuarlarının esas hedef kitlesi
öğrencilerdir. Onların gelmediği hiçbir kitap fuarı başarılı olamaz. Çünkü
Türkiye’de en çok 7-14 yaş grubu kitap okuyor. Bu bilimsel bir veri.
Bir
yayınevi emekçisi arkadaşım da bu etkinliğin kitap fuarı hissi vermediğini
söyledi. Zorlu PSM adı üzerinde “Performans Sanatları Merkezi”, kitap fuarı
düzenlemek için değil, sahnede gerçekleşecek etkinlikler düşünülerek yapılmış. Gerçi
fuayeleri oldukça büyük, geniş ve ferah ama giriş dahil 5 kat üzerine kurulmuş
bir “fuar” ne yapsa kitap fuarı hissi yaratmıyor. Çok katlı olduğu için de
süreklilik hissi uyandırmıyor. Ne görseniz az geliyor, gelecek. Çünkü fuar,
fuar alanında yapılır, fuar alanı da düz ayaktır, büyüktür, görkemlidir. Hepsini
gezemeyeceğim, göremeyeceğim duygusuna kapılırsınız. Zorlu PSM’de “yeni nesil” olmasa
da bir kitap şenliği olabilir ama onun da havası oluşmamış. Ehil birinin ruh
üflemesi gerekirmiş, üflemeyince kitap sergisi olarak kalmış. 14.01.2019
Yorumlar