Bir Fenerbahçeli olarak Metin Oktay’ın maçında

Babam hem komple sporcuydu hem de sıkı bir futbol fanatiği. Adana Demir Spor’da kaleci olarak görev yapmış, voleybol oynamış. Futbolu bıraktıktan sonra saha müşahidi olarak görev almış. Kabataş Lisesi mezunu olmasına rağmen sıkı bir Galatasaray taraftarı. O nedenle de bana “Metin” adını koymuş. Zaten o yıllarda doğan birçok çocuğa Metin adı konmuş. Metin adlı çok arkadaşım olmuştur. Doğal olarak benim de Galatasaray’ı tutmamı istiyordu, o yönde etkilemeye çalışıyordu. Ama ben doğuştan Fenerbahçeliydim. Zaten Kızıltoprak’ta, Fenerbahçe’nin idmanlarını yaptığı Papazın Çayırı’nın hemen karşısında oturuyorduk ve evimiz inşaatı devam eden Fenerbahçe stadının on metre ilerisindeydi, Statla aramızda iki – üç apartman vardı sadece. İlk etkileme çabası bana Galatasaray forması alarak fotoğraf çektirmek olmuş. Direnmişim, formayı giymemişim. Ağlamam kesilmeyince bir Fenerbahçe forması bulup öyle fotoğraf çektirmişler. Dört – beş yaşlarında olmalıyım. Babam ikinci hamle olarak beni futbol maçına götürmeye karar vermişti. Hayatımda gittiğim ilk maç da budur. Doğal olarak seyircinin pek itibar etmediği, nispeten sakin olan bir maça gitmiştik. Bütün maçlar Dolmabahçe’deki o zamanki adıyla Mithatpaşa stadında oynanıyordu. Demek ki henüz Galatasaray Ali Sami Yen Stadı’na geçmemiş. Aynı gün iki lig maçı birden bile yapıldığı oluyordu. Seyirci henüz fanatikleştirilmediği için tribünleri paylaşıp dostane bir biçimde maçları izliyorlardı. Örneğin numarasız kapalı tribünün solu Galatasaraylılarındı da, sağında Fenerbahçeliler yer alırdı. Galatasaray - İstanbulspor’a karşı oynuyordu. Maç anıları adlı siteye göre maç 2 Mart 1969’da oynanmış. Hakem ve takımlar şöyleymiş. Orta hakem: eugen boller istanbulspor: yılmaz urul, yalçın saner, celal sivrioğlu, türker gülsoy, yıldırım iper, bülent buda, yorgo kasapoğlu, cemil turan, ahmet altuntaş, zorbay kalkan, ahmet gündoğdu teknik direktör: ziya taner galatasaray: nihat akbay, akın aksaçlı, muzaffer sipahi, ergün acuner, talat özkarslı, turan doğangün, mehmet oğuz, ayhan elmastaşoğlu, metin oktay, uğur köken, gökmen özdenak teknik direktör: toma kaloperovic (yugoslavya) (https://www.macanilari.com/02.Mart.1969_1968-1969.Sezonu.1.Lig.18.Hafta.Maci.Istanbulspor.0-0.Galatasaray-196819691805--.html ) Metin Oktay 1969 – 70 sezonunda futbolu bırakmış. Taçsız Kral’ın futbolu bırakacağı bilindiği için dev bir posteri numaralı kapalı tribünden aşağı doğru sarkıtılmıştı. Metin Oktay’a hayrandım. Fenerbahçeli de olsam adımı ondan aldığım için kendisini çok seviyordum. Tabii ki gözümün ilk aradığı o olmuştu. Ama Metin Oktay pek istekli oynamıyordu, hatta hiç oynamıyor, sahada dolaşıyor, çoğunlukla da ileride arkadaşlarının paslarını bekliyordu. Sarı siyahlı İstanbulspor Galatasaray’a göre çok daha istekli oynuyordu. İstanbulspor’un forveti de dikkatimi çekmişti. Bu forvet Yorgo Kasapoğlu’ymuş. Fenerbahçe’nin daha sonra transfer edeceği büyük golcü Cemil Turan da İstanbulspor’un kadrosundaymış. Maç berabere bitmiş. Maç çıkışı eve dönerken babam heyecanla hangi futbolcuyu beğendiğimi sormuştu. Tabii ki o Metin Oktay dememi bekliyordu ama benim cevabım Kasapoğlu olmuştu. Bu cevabımın onu mutlu etmediğini tahmin edebilirsiniz. Zaten bu maç da babamla birlikte gittiğimiz ilk ve son maç oldu. Benim Fenerbahçeliliğim tescillenmiş olduğundan babamın Galatasaraylılaştırma umudu kalmamıştı anlaşılan. Ama ben eve gelen gazetelerden Metin Oktay’ı izliyordum ve jübile maçını Galatasaray’ın Fenerbahçe’yle yaptığını, Metin Oktay’ın maçta Fenerbahçe forması giydiğini öğrenmiştim. Maçı radyodan canlı olarak da dinlemiş olabiliriz, anımsamıyorum. Metin Oktay’ın FB forması giymesini benim Fenerbahçeliliğimin onaylanması olarak görmüştüm. Metin Oktay’ın adını alıp Fenerbahçe’yi tutmak mümkündü. Zaten o herkesin kalbindeki taçsız kraldı. Daha sonra sinemalarda filmden önce gösterilen haber filmlerinde de Metin Oktay’ın jübilesinin görüntülerini izlemiş, Hatta sinema salonunda Metin Oktay için tezahürat da yapmıştık. Nur içinde yatsın büyük bir futbolcu, örnek bir insandı. Hep sevgiyle anacağız. Adı unutulmayacak. (13.09.2021)

Yorumlar