Charles Yu, Los Angeles doğumlu, Wall Street Journal, The New Yorker, Vice gibi yayınlarda makaleleri ve öyküleriyle görülen bir yazar. 2007’de Ulusal Kitap Vakfı tarafından gelecek vadeden beş yazar arasında gösterilmiş. Westworld ve Legion gibi televizyon dizilerinde hikâye danışmanlığı ve senaristlik yapmış. İkinci romanı İç Mekân Çin Mahallesi ile 2020’de Ulusal Kitap Ödülü’nü kazanmış ve Le Prix Médicis étranger’de kısa listeye kalmış. Yayınlanmış dört kitabı var. TV dizileri için senaryo ve hikayeler de yazıyor.
Charles Yu’yu Türkçede
ilk kez ‘İç Mekân Çin Mahallesi’yle okuyoruz. Amerika Birleşik Devletleri
polisiye bir dizi filmin seti olsaydı Asya kökenli bir Amerikalının bu dizide
ne rolü olabilirdi sorusu romanın temelini oluşturuyor. Charles Yu romanını bir
senaryo metni şeklinde tasarlamış.
Mahallenin bütün
delikanlıları bu dizide Kung Fu’cu Adam rolünde oynamayı hayal eder. Yani
başrolü değil bir Asya kökenlinin hedefleyebileceği en büyük rolü. Gerektiğinde
diziye girip en çekici Kung Fu figürlerini gösteren ve sonra ortadan kaybolan
bir Asyalı rolüdür bu. Her oyuncuya nasip olmayan bu rolü kapmak için birçok
aşamadan geçmek, azimle yukarı doğru tırmanmak gerekir. Arka Plan Asyalı Adam
olarak başlayıp Ölü Asyalı Adam, Klişe Asyalı Adam Numara Üç Kurye, Klişe
Asyalı Adam Numara İki Garson, Klişe Asyalı Adam Numara Bir ve nihayet her
Asyalı Adam’ın düşü olan ama çok az kişiye nasip olan Kung Fu’cu Adam
olabilirsiniz. Ama bu rol geçicidir, sürekli oynamak mümkün değildir. Bir bölüm,
bilemediniz birkaç bölüm sürer, sonra rolü bir başkasına kaptırırsınız.
“Siyah Beyaz” adlı bir
polisiye dizisinin senaryosudur okuduğumuz. Bu diziye egzotik bir mahalle
gerektiğinde Çin Mahallesi’ni seçiyorlar. Çin Mahallesi’nde Altın Saray Restoran
da ana mekandır. Başrollerdeki Miles Turner adında bir siyah erkek polis ve
Sarah Green adında bir beyaz kadın polisi canlandırıyor. Turner ve Green akıllılar,
başarılılar ve ekranda güzel görünürler. ‘İç Mekân Çin Mahallesi’nin kahramanı Willis
Wu, sıralamaya uygun bir şekilde “Siyah Beyaz”da çalışıyor. Arka Plan Asyalı
Adam olarak başladığı kariyerini Kung Fu’cu Adam olarak tamamlıyor. Bu rolden
sonra dizide yer alması imkânsız. Oysa yaşı çok genç, yapabileceği çok şey var.
En iyi okullardan en iyi derecelerle mezun olmuş olsa da toplumun içinde
kendisine biçilen rol bu kadar. Sonrası Çin Mahallesi’nde yaşamaya devam edip
garsonluk gibi işlere razı olup yeniden görünmez olmaktır. Bundan sonra sürekli
oynayacağı rol Yaşlı Asyalı Adam’dır. Zamanında o rollerin hepsini oynamış olan
Willis Wu’nun babasının deyimiyle “Hiç kimse!”
Usta çevirmen Avi
Pardo’nun güzel Türkçesine rağmen, romanın senaryo benzeri yapısı nedeniyle ‘İç
Mekân Çin Mahallesi’nin ilk sayfaları biraz okuru zorluyor ama havasına
girdiğinizde anlatı su gibi akmaya başlıyor. Charles Yu’nun çok esprili ve
başta fantastik gibi gelen bir anlatımı var. Acı gerçekleri mizahi yandan ele
alarak yazıyor. Sayfalar ilerledikçe yazarın çok içeriden bir bakışla, konuya
tam hâkim olarak ve oldukça gerçekçi bir anlayışla yazdığını fark ediyorsunuz.
Belirtilmemiş ama bizzat yazarın kendi anılarına, şahit olduğu yaşamlardan
gözlemlere dayanan bir roman olduğunu düşünüyorum.
ABD’ye ilk Çinli göçmen
1815’te gelmiş. Ama Asya kökenli göçmenler, yani Asyalı Amerikalılar Amerikan
toplumu içinde hiçbir zaman görünür olamamış, benimsenmemiş. Kuşaklardır ABD’de
yaşasalar da hep yeni gelmiş yabancılar olarak görülmüşler. Diziye adını veren
siyah ve beyazdan oluşan toplumda Asya kökenlilerin rolü en fazla birkaç
bölümde yer alabilen özel konuk yıldız, yani Kung Fu’cu Adam olabilmiş.
Çoğunluk görünmeyen sıradan adam kategorisinde kalmış. Toplum olarak
bilinmemişler, gettolara, yani Çin mahallelerine itilmişler. Çin mahalleleri de
zaman zaman yemek yemeğe ya da egzotik bir şeyler satın alınmaya gidilen
turistik mekanlar olarak algılanmış.
‘İç Mekân Çin Mahallesi’ ABD’ye göç hayali kuranlar için de çok öğretici, ibret verici bir kitap olabilir. Beyazların ezen, siyahların ezilen olarak konumlandırıldığı toplumda nasıl bir varlık gösterirseniz gösterin var olamayacağınızı, görünemeyeceğinizi, bilinmeyeceğinizi, nihayet kıyıya itilip kendi ırkınız ya da milletinizden insanlarla birlikte yaşamak zorunda kalacağınızı anlatıyor. Hiçbir zaman kendi öykünüzün, romanınızın ya da filminizin başrolünde olamayacaksınız, diyor. 72 milletin yaşadığı bir göçmen ülkesi olarak övünen bir ülkede öteki nasıl olunuyor başarıyla anlatmış Charles Yu. (22.01.2022, Hürriyet Kitap - Sanat).
Yorumlar