Halid Ziya Uşaklıgil denilince akla romancılığı gelir. Türk romanının kurucu adlarındandır, bence gerçek anlamda kurucusudur. Türk edebiyatında roman olarak tanımlanabilecek ilk eserleri kaleme almıştır. Romancı kimliği o kadar güçlüdür ki başta hikaye olmak üzere mensur şiir, tiyatro, deneme ve inceleme alanlarındaki eserleri gölgede kalır ve pek fark edilmez. Oysa üstad 1883’de Hazîne-i Evrak’ta yayınlanan ilk yazısı “Deniz Danası”ndan 1945’deki vefatına kadar çok verimli bir yazarlık yaşamı olmuş, bir çok eser vermiş velut bir yazar.
Halid Ziya’nın okuma aşkı çocukluk
çağlarında başlıyor ve özel hocalardan aldığı Fransızca öğrenimi ile birlikte
gelişiyor. Biyografilerinde Paris’ten getirtilen klasik, romantik ve naturalist
yazarların eserlerini okuduğu belirtilir. Halid Ziya’ya Fransızca eğitiminin
bir parçası olarak edebiyat eserlerinin Türkçeye çevirileri de yaptırılmış.
Hocalarının yardımıyla Ponson de Terrail’ın bir romanını Türkçe’ye çevirdiği
biliniyor. Halit Ziya, Ermeni Katolik rahiplerinin açtığı Özel Mechitariste
Okulu’nda okumaya başlaması ile birlikte Fransız edebiyatına ilgisi daha da
artmış ve okulda Eugène Sue, Jules Verne, Louis Figuier, Camille Flammarion,
Paul Féval, Alexandre Dumas, Eugène Scribe, Racine gibi yazarların eserlerini
okumuş. Dumas, Scribe ve Racine’den tercümeler yapmış. Çeviriyi sevdiği,
yazarlığı ile birlikte çevirmenliği de sürdürdüğü anlaşılıyor. Çocukluk
çağlarında başlayan çeviri tutkusunu şu sözlerle dile getirmiş; “Artık delice
bir hevesle, birini bırakıp ötekine koşarak, bir oyuncak dolu masanın önünde
kendisini şaşırmış bir çocuk hâliyle tercümeler yapmaya başladım.”
İlk çevirileri 1884’te Envâr-ı Zekâ’da
yayınlanmış. 1884’de Bıçakçızâde Hakkı’yla birlikte çıkarmaya başladıkları
Nevruz dergisinde Alfred de Musset, Victor Hugo gibi Fransız romantiklerinden
nesir halinde şiir tercümeleri, Louis Figuier’den popüler fennî yazılar ve
derginin ilâvesi olarak George Ohnet’nin Demirhane Müdürü adlı romanını
yayımlandığı belirtiliyor biyografilerinde.
Fransız edebiyatına ilgisi o kadar büyük
ki işi Fransız Edebiyatı tarihi yazmaya kadar vardırmış. 1885’de Kitapçı
Arakel’in teklifiyle Fransız edebiyatı tarihi yazmaya başlamış. Kısa sürede
yazdığı eserin birinci cildi yayınlanmış ama anlaşmazlık nedeniyle arkası
gelmemiş.
1886’da Tevfik Nevzat’la birlikte
çıkarmaya başladığı Hizmet gazetesinde roman ve hikaye çevirileri, dünya
edebiyatı hakkında makaleleri yayınlanmış. Bu dergide yayınlanan çalışmaları
ile edebiyat dünyasının ilgisini çektiği söylenir.
Fransızca bilgisi ve çeviri yeteneği onun meslek hayatını da belirlemiş. İzmir Rüşdiyesi’nde Fransızca, 1886’da açılan İzmir İdâdîsi’nde Fransızca, Türkçe ve edebiyat öğretmenliği, Osmanlı Bankası’nda tercümanlık ve muhasiplik yapmış. 1893’de Reji Muhâberât-ı Türkiyye ve Tercüme Kalemi müdürü olmuş. 1901’de Dârülfünun’da Batı edebiyatı tarihi ve estetik dersleri vermiş. Ama bu yoğun çeviri faaliyetinin ürünleri pek kitaplaşmamış ve dergilerde kalmış. Biyografisinde çeviri eserleri olarak Louis Jacolliot’dan Esrâr-ı Serendib ve çeviri hikayeler derlemesi olan Nâkil görülür.
Halid Ziya Uşaklıgil'in Fransız edebiyatından
çevirdiği yirmi iki ve kendi yazdığı sekiz öyküden oluşan Nâkil 1893 - 1895
yılları arasında dört cilt olarak yayınlanmış. Bu kitapta yer alan öyküler daha
önce dergilerde yayınlanan çalışmalarının bir derlemesi. Bu dört cildi genç
çevirmenin çalışmalarının bir arada görünmesini sağlamak için yayınlattığını
düşünebiliriz.
Nâkil’de 19. yüzyıl Fransız yazarlarının
öyküleri yer alıyor. Guy de Maupassant, Alphonse Daudet, Emile Zola gibi
klasikleşmiş yazarların yanı sıra dönemin önemli Fransız yazarlarından öyküler
de yer alıyor. Hepsi oldukça gerçekçi öyküler.
Nâkil ilk yayınlanmasından 131 yıl sonra,
Dr. Berna Civbalıoğlu Sevindik'in çalışmasıyla, ilk kez Latin alfabesi ile
çıkmış ve tek ciltte toplanmış oluyor (Timaş yay. Ağustos 2024). Nâkil’in hem
Halid Ziya’nın çevirmenliğini tanımak hem de hikayeciliğinin ilk örneklerini
görüp nasıl geliştiğini öğrenmek açısından önemi var kuşkusuz. Ama esas önemi
yazarın Batı ve özellikle Fransız edebiyatı ile kurduğu bağ ve bu bağın
yazarlığına nasıl bir etkisi olduğunu anlamak açısından somut örnekler
olmaları.
Dr. Berna Civalıoğlu Sevindik, önsözde
Halid Ziya’nın Fransız edebiyatından çevrilmesi gereken elli yazarlık bir liste
hazırladığını, seçtiği yazarların üslup ve tür bakımından birbirinden farklı
olmasına dikkat ettiğini yazıyor. Halid Ziya, çeviri yaparken uyacağı kuralları
da not etmiş.
Halid Ziya’nın çevirmeyi tercih ettiği
öyküler onun yazarlığını ve Türk edebiyatına getirdiği modern bakışı anlamamızı
sağlıyor. Öykü ve romanlarındaki gerçekçi bakışının kaynağının bu eserler
olduğu anlaşılıyor. Türk edebiyatının dünya edebiyatları ile ilişkisinin ve
çeviri anlayışımızın adaptasyonlarla geliştiği biliniyor. Türk edebiyatının ilk
romanlarının ve öykülerinin ne kadar adaptasyon, ne kadar özgün eserler olduğu
tartışmalıdır ve araştırılmaya değer. Halid Ziya, adapte edip öyküleri
sahiplenmek yerine çevirmeyi yeğlemiş. Bu etik tutum onun yazarlık anlayışını
da belirlemiş.
Tüm bu bilgiler bir yana Nâkil’de Fransız
edebiyatının temel taşını oluşturan yazarlardan seçilmiş ve Halid Ziya’nın
nefis Türkçesi öyküler yer alıyor. Sadece edebiyat zevki almak için bile
okunabilecek bir derleme.(25.08.2024)
Yorumlar