Muz cumhuriyetinde darbe nasıl tezgahlanır?


“Biz muz cumhuriyeti değiliz!” sözünü siyasetçilerimizin ağzından çok duymuşuzdur. Muz cumhuriyeti derken kastedilen siyasi açıdan istikrarsız, ekonomik açıdan bir ya da birkaç tarımsal ürünün üretimine ve ihracatına bağımlı ve genellikle yolsuzluklarla iç içe bir diktatör ya da küçük bir seçkinler grubu tarafından yönetilen ülkeler.

Mario Vargas Llosa’nın 83 yaşında kaleme aldığı, Türkçede yayınlanan son romanı Zor Zamanlar’da (Çev. Süleyman Doğru, Can yay, Eylül 2024.) böyle bir muz cumhuriyetini ve orada yaşanan bir askeri darbeyi anlatıyor. Ülke de olaylar da çoğu kahramanı da gerçek.

Muz cumhuriyeti deyiminin kaynağında ABD’li bir şirket var. United Fruit Company 1899’da kurulmuş Orta ve Güney Amerika ülkelerinde tropikal meyveler, özellikle muz yetiştirip başta ABD olmak üzere Dünya’nın her yerine ihraç etmiş bir şirket. Kosta Rika, Honduras ve Guatemala gibi ülkelerde büyük topraklar elde etmiş, üretimin ve tarımsal ürünlerin ihracatının belirleyicisi olmuş. Bu durumu nedeniyle vergi ödememek gibi birçok ayrıcalıklar edinmiş. Ayrıcalıklı konumunu korumak için ülke yönetimlerine müdahale etmiş, bu amaçla askeri darbeler yaptırmış. ABD hükümetleri de United Fruit Company’ninin çıkarlarını koruması için her türlü desteği vermiş.

Mario Vargas Llosa “Zor Zamanlar”da 1950’lerde, Soğuk Savaş’ın sürdüğü, ABD’de güçlü bir antikomünizm rüzgârı estiği yıllarda Guetemala’da gerçekleştirilen bir darbeyi ve sonrasında yaşananları anlatıyor. 1952'de Guatemala hükümeti, bir tarım reformu başlatarak kullanılmayan tarlaları yoksul halka dağıtmaya başlıyor. United Fruit Company başta olmak üzere büyük toprak sahipleri bu gelişmeden çok rahatsız oluyor.  United Fruit Company bir halkla ilişkiler hamlesi yapıyor, politik propaganda dehası Edward Bernays’la anlaşıyor. Bernays ABD hükümetini Guetemala’da komünistlerin ülke yönetiminde olduklarına, müdahale edilmediği taktirde komünizmin tüm Latin Amerika’ya yayılacağına ikna ediyor. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı, Guatemala'nın demokratik olarak seçilmiş hükümetini devirmek için harekete geçiyor.

Juan Jacobo Árbenz Guzmán, devlet yönetimine esas olarak askeri darbelerle gelinen Guetemala’nın seçimle iş başına gelmiş ikinci cumhurbaşkanı. Ülkede kurmak istediği yönetim biçimi demokrasi ve kapitalist ekonomiye inanıyor. Liberal reform programları ile halkı yoksulluktan kurtarmak, sosyal eşitsizlikleri bitirmek, ülkeyi yaşanır hale getirmek istiyor. En büyük hatası United Fruit Company ile çatışması. United Fruit Company’den vergi almak istiyor, işçi haklarına saygı göstermesini, sendika kurmasına izin vermesini istiyor. Bu talepler de şirketin kabul edemeyeceği şeyler.

ABD’li yöneticiler kendi ülkelerinde kurdukları yönetim biçiminin Latin Amerika’da kurulmasını istemiyorlar. Kapitalist çıkarlar kendi yönetim biçimlerinin diğer ülkelerde de uygulamasından daha önemlidir. Sonuçta ABD düşünüldüğü gibi bir demokrasi havarisi değildir, kendi çıkarına ve ülkesini kurmayı daha çok önemser. Latin Amerika’ya yönetim biçimi olarak yöneticilerini kukla gibi oynatıp istediklerinde değiştirdikleri askeri diktatörlükleri uygun buluyorlar.

ABD’nin desteğini alan United Fruit Company’yi Guetemala’nın büyük zenginleri, toprak ağaları da destekliyor. Sürekli darbe yapmaya alışkın Guetemala ordusundan destekçi komutanlar da bulununca darbe planı işlemeye başlıyor. Árbenz’i Guatemala'yı Sovyetler Birliği'nin bir sömürgesi haline getirmek istemekle suçluyorlar. Oysa ortada Sovyet desteğine dair hiçbir kanıt yok.

Başarısız bir askeri darbede yer aldıktan sonra Honduras’a kaçan Carlos Castillo Armas’ı buluyorlar. Armas’ın yönetiminde, ABD desteğinde çeşitli ülkelerden paralı askerlerle bir isyancı ordusu kuruluyor. Burada devreye başta Llosa’nın “Teke Şenliği” romanından tanıdığımız Dominik Cumhuriyeti’nin diktatörü Generaller Generali Trujillo olmak üzere diğer çevre ülkelerin diktatörleri devreye giriyor. Armas’ı destekliyor, isyancıların eğitiminde hatta darbenin gerçekleştirilmesinde roller alıyorlar.  Ve darbe gerçekleştiriliyor. 



Tüm bu anlattıklarım aslında romanın gerçek bilgilere dayanan ve belgesel tarih anlatımı diyebileceğimiz ilk bölümlerini oluşturuyor. Romanın havasına ise bu bölümlerde gerekli bilgileri aldıktan sonra giriyoruz.

Yine Teke Şenliği’nden tanıdığımız gaddar Güvenlik Şefi Dominikli Johnny Abbes Garcia, Miss Guatemala lakaplı Marta Borrero Parra, Gerçek adı Mike olmayan ajan Mike gibi kurmaca kahramanlar ile Darbeci asker Carlos Castillo Armas, ABD Büyükelçisi Peurifoy gibi gerçek kişilerin yolları kesişmeye başlıyor.  Árbenz’e yapılan darbenin öyküsünün arka planında yaşananları okuyacağımızı beklerken onun yerine geçen Armas’ın başka bir darbeyle görevinden alınmasının öyküsünü okuyoruz. Darbeyle gelen darbeyle gider.

Llosa ilginç bir kurguyla, kronolojiyi takip etmeyerek, tarihte ileri ve geri giderek ve farklı açılardan bakışlarla darbecilerin öykülerini, darbelerden sonra ülkenin, o ülkede yaşayanların başlarına gelenleri anlatıyor.  Guetemala’dan başlayıp başta Dominik Cumhuriyeti olmak üzere bölgenin diğer ülkelerine, oraların diktatörlerinin öykülerine, darbelerine uzanıyor. Oldukça çok kahramanlı, bol olaylı bir roman “Zor Zamanlar”. Havasına girmek biraz zaman alıyor ama havaya girdiniz mi Llosa’nın eşsiz anlatımının tadıyla roman hızla akıyor. Bir eleştirmen “Llosa'yı okumak kolay veya hafif olmayabilir ama kesinlikle buna değer” demiş, katılıyorum.

Romanda küçük bir ayrıntı ama önemli. 1954 darbesi sırasında Guatemala'da kapı kapı dolaşıp ansiklopedi satan genç bir adam var. Adı, Ernesto Che Guevara. Bir süre sonra Küba devrimine katılacaktır. Küba’da sosyalizmin başarılı olmasında Latin Amerika ülkelerinde tezgahlanan darbelerden, özellikle Guetemala’dan çıkarılan derslerin büyük etkisi olduğu düşünülüyor.

Tarihi gerçeklerle, kişilerle kurmaca kahramanları buluşturup roman yazmak kolay iş değil. Mario Vargas Llosa her zaman olduğu gibi bu işi ustalıkla başarmış, “Zor Zamanlar” Llosa’nın akıcı anlatımıyla merakla okunan, çok şey öğreten, bolca düşündüren iyi bir edebiyat eseri. (22.09.2024)

 

    

 

 

 

 

 

Yorumlar