"Hiç kıvırmaya lüzum yok, vaziyet meydanda,
kitapçılar sinek avlıyor, durum vahim. Bir de çıkıp utanmadan 100.000 bastık
falan diyorlar, sabaha kadar desinler, tek sıfırına inanmayın! 40.000 desinler
gene yalan!... taş çatlasa 400!... dingillere masallar! yazık be!... yazık!...
anca "pembe dizi" okusun millet... bıkmadılar!... hâlâ satıyor!...
hadi "polisiye" de satsın üç beş... hadi "gerilim" falan,
tek tük... Neticede hakikat bir bok satmıyor... durum harbiden vahim!” diye bir
tiradı var Celine’nin “Profesör Y ile Konuşmalar”ın (çev. Ayberk Erkay, Yapı
Kredi yay.) başında.
Yüz bin basıldı denilen kitapların aslında o kadar
basılmadığı, zaten satmadığı yaygın bir inanıştır. Bu kanının oluşmasında “12
bin kişiye bir kitap düşüyor” masallarının etkisi olduğu gibi yayınevlerinin
promosyon amacıyla “Üç günde 150 bin satış”, “Bir haftada 47 baskı” gibi reklam
sloganlarının, kitap kapaklarına konulan “96. Baskı” gibi yazıların da olumsuz
etkisi olduğu anlaşılıyor.
Kimi “o kadar fazla basılamaz! Okur mu var?” derken, çoğu
yazar da yayıncısının aslında kendi kitaplarını söylediğinden daha fazla
bastığından kuşkulanıyor.
8 Kasım 2001’de Bandrol uygulaması resmen başladığından
beri kitapların kaç adet basıldıkları “tam olarak” biliniyor. Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu’na göre 48 sayfadan az çocuk ve eğitim kitapları ile ücretsiz
dağıtılan ders kitapları haricinde tüm kitaplara bandrol alınması zorunlu. Yani
“Üç günde 150 bin satış” diyen yayınevinin gerçekte o kitabı kaç adet bastığı
Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nce ve bandrol satışı yapan Yayıncılar
Federasyonu YAYFED’ce biliniyor. Bir yılda kaç adet bandrol kullanıldığı
bilgisine de ulaşabiliyorsunuz. Örneğin 2012 yılında 293.257.824 adet bandrol
kullanıldığını, bunların 63.015.607 adedinin edebiyat eserlerine yapıştırıldığı
bilgisini internette biraz uğraşıp bulabiliyorsunuz. (Çünkü telifhaklari.gov.tr
adresindeki İstatistikler bölümü kaldırılmış.)
Tek tek kitapların kaç adet bandrol aldığı ise duyurulmuyor.
Çoğu yayınevi hangi kitabı kaç tane bastıklarının bilinmesini istemiyor. Müzik
sektöründe satın alınan bandrol sayısına göre ödüller dağıtılırken yayıncılar bu
bilginin ticari sır olduğunu iddia ediyor. Baskı adetlerini okura açıklamasa da
yazarlarına, çevirmenlerine bildiren, internet üzerinden kontrol etmelerine
olanak sağlayan yayınevleri var, ama onların rakamları da güvenilir
bulunmuyor.
Telif Hakları Genel Müdürlüğü yazarın, çevirmenin
eserlerinin kaç adet basıldığı, kaç baskı yaptığı bilgisine ulaşmasını
sağlamalı. Bandrol uygulaması başlarken yazarlara, çevirmenlere vaat edilen
buydu. Telif Hakları Genel Müdürlüğü, bandrolle ilgili işlemlerin internet
üzerinden yapılabilmesi için birçok proje hayata geçirdi. AB’den destek aldı. Yayıncılar
internet üzerinden bandrol başvurusu yapabiliyor, bastıkları kitapların
bilgilerine ulaşabiliyor. Ama eser sahiplerinin bu bilgilere internet üzerinden
ulaşması mümkün değil.
Yazarlara ve çevirmenlere birer şifre verilerek internetten
eserlerinin bilgilerine ulaşmasını sağlamak çok zor olmasa gerek. Bu bilgilere
ulaşılması sağlandığında yayıncı ile yazar ve çevirmen arasındaki sıkıntılar
mahkemeye ya da bakanlığa yansımadan daha kolay çözülebilecek. Çok basıldı, az
basıldı tartışmaları da bitecek.
24.07.2013
Yorumlar